"آملاً" - Traduction Arabe en Turc

    • umut
        
    • umarak
        
    • ümit
        
    • umuyorum
        
    • umdum
        
    • umuyordun
        
    • umuyordum
        
    • ummayın
        
    Sadece o anın tüm hayatın boyunca süreceğini umut edersin. Open Subtitles تماسك فحسب, آملاً أن تلك اللحظة ستأخذ حياتك كلها.
    Belki bir uçak, belki bir bilet bulabiliriz diye umut etmiştik. Open Subtitles آملاً في الحصول على تذكره لركوب الطائرة ربما كان بمقدورنا شرائها بأى طريقة
    Ve ulaştığım noktanın yapabileceğimden öteye gittiğini umarak bugün burada bulunuyorum. TED أنا هنا اليوم آملاً أن مد يدي يتعدى قبضتي.
    Böyle şeyleri genelde fark etmem, ve kendimi o soğukta yürürken buldum, değişmeyeceğini umarak, o anı paylaşacağım birinin yanımda olmasını umarak... Open Subtitles في العادة لا ألاحظ مثل تلك الأشياء و وجدتُ نفسي أمشي وسط بردٍ مثلج آملاً بألاّ يزول ذلك اللّون
    Sırtında nitroyla o tepeye tırmanıp sarsılmamasını mı ümit edeceksin? Open Subtitles تريدالتسلق... وأنت تحمل النيترو على ظهرك ... آملاً ألا ينفجر؟
    Artık bir çocuk olmadığımı göreceğini umuyorum. Ama yararı yok! Open Subtitles آملاً أنك لن تريني كطفل مجدداً لكن كل ذلك ذهب أدراج الرياح
    Temporal loba rastgele bıçak saplayıp, doğru yere denk gelmesini umut edemezsin. Open Subtitles لا يمكنك طعن الفص الزمني عشوائياً آملاً أن تكون بالمكان الصحيح
    Şimdi ise tek yapabildiğim beklemek ve polisin elinden geleni yapmasını umut etmek. Open Subtitles لكن الآن كلأّ ما يُمكنني فعلهُ هو الإنتظار آملاً في أن تقوم الشرطة بمجهودها
    Kaçmadan önce, böcekleri ölmelerini umut ederek güneşte bıraktım. Open Subtitles وقبلأنأهربوضعتهاتحتأشعةالشمس, آملاً أن يقضي عليها
    umut ediyorum ki ona vaktinde ulaşırlar. Open Subtitles آملاً ، أن يستطيعون الوصول اليه فى الوقت المناسب
    Onu güvende tut ve umut ediyorum ki o da senin için aynısını yapacak. Open Subtitles إبقي هذا الشئ أمن، آملاً أن يفعل لك نفس الشئ
    Orada otururken bir saat boyunca hakkında yanıldığımı umut ediyordum. Open Subtitles كنت جالساً هنا لساعة آملاً أن أكون مخطئاً بشأنك.
    İtin tekine iğne batırdın, AIDS bulaştıracağını umarak. Open Subtitles وَخَزتَ أحدَ التافِهين بالإِبرَه آملاً أَن تَنقُلَ لهُ مَرضَ الإيدز
    Sen en baştan beri bunu umarak bu gemiye katıldın, değil mi Kodai? Open Subtitles جئتَ على متن هذه السفينة آملاً في تحقيق شيء، صحيح؟
    Bilmem. Sadece uygun olmasını umarak etrafta bunu söyleyerek geziniyorum. Open Subtitles لا أعرف ، فقط أدور في الجوار وأقول هذا آملاً أن أحصل على شيء
    Fakat sakın hayatta kalacağımı ümit ederek kendi canını tehlikeye atma. Open Subtitles رغم ذلك لا تخاطرين بحياتك، آملاً في أن أظل حياً
    Gerçekten de bu konferansa geldiğim ilk 10 yıl boyunca aslında birileriyle yatmayı ümit ettim. Open Subtitles هذا صحيح ان أول 10 سنين آتيت فيها إلى المؤتمر كُنت آملاً في الأصل ان أمارس الجنس
    Gemiden iner inmez uçuyoruz, bu yılın plağı ödülünü kazanmayı umuyorum. Open Subtitles سنطير إلى هناك بعد الرحلة البحرية آملاً الحصول على جائزة أفضل تسجيل غنائي للعام
    Onu kilitli tuttum. Açlıktan ölmesini umdum. Open Subtitles أبقيت عليه محبوساً، آملاً أن يجوع حتى الموت.
    Seni onun kapısına kadar götürmemizi umuyordun. Open Subtitles آملاً فى أننا سنقودك إلى عتبة بـابه
    Bilgisayarıma taktım, kaybedene geri gönderebilmeyi umuyordum. Open Subtitles أوصلتها في جهازي آملاً أن أعيدها لمن أضاعها
    Orada bekleyip boşuna ummayın, küçük kardeşlerim. Open Subtitles لا تجلس هنا آملاً أن أتحدث

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus