"آملة" - Traduction Arabe en Turc

    • umuduyla
        
    • umut
        
    • umarak
        
    • ümit
        
    Çin'den birinin geleceği umuduyla yalvardım yakardım ve yardım istedim. TED توسلت وصرخت لكل أنواع المساعدة، آملة أن يظهر أحدهم من الصين.
    Kadınlar her gün bana aşık olacakları nazik ve kibar birini bulmam umuduyla bana geliyorlar. Open Subtitles أتعلم، في كلّ يوم تأتي إليّ إمرأة آملة أن أساعدها في العثور على رجل طيب ولطيف تقع في حبّه
    Seni babana karşı kullanmak umuduyla nefretle dolduruyordum. Open Subtitles أقوم بتأجيج غضبك ضد والدك آملة في أن أستخدمك ضده
    "Ne hakkında yazmak istersin" diye sorar kadın işine dönebilmeyi umut ederken. Open Subtitles عن ماذا تريدين أن تكتبي , سَألت, آملة أن تعود إلى عملها
    Hâlâ bekliyor eve döneceğini umut ederek. Open Subtitles ما زالت هناك تنتظر آملة أن تعود إلى المنزل
    Ve her gece eve doğru seçimi yaptığını umarak gidiyor. Open Subtitles و كل ليلة تعود لمنزلها آملة انها اتخذت القرار الصائب
    Kendisini göreceklerini umarak kollarını havaya salladı, ama uçaklar çok geçmeden gitmişti. TED ولوحت بذراعيها آملة بأن يروها لكن الطائرات اختفت سريعاً.
    Bu ümit verici bir mesajdır, tabi, sadece bunu anlayabilirseniz ümit verici olan bir mesaj ki bu mesaj hepimize ciddi vazifeler veriyor. TED هذه رسالة مفعمة بالأمل، لكنها رسالة آملة فقط إذا فهمناها كتحملنا لمسئولية خطيرة لنا جميعاً.
    Ben de onu görmek umuduyla bakıyordum. Open Subtitles استمر بالنظر للأعلى ، آملة في رؤيته
    "Şimdi de 911'i araman umuduyla delice bir şey yapacağım." Open Subtitles لذا سأعمل شيء مجنوناً آملة "أنك ستتصل بـ 911
    "Şimdi de 911'i araman umuduyla delice bir şey yapacağım." Open Subtitles لذا سأعمل شيء مجنوناً آملة "أنك ستتصل بـ 911
    Buraya kız kardeşimle yeniden birlikte olma umuduyla gelmiştim ailemden kalan tek kişiyle yeniden bir ilişkimiz olması umuduyla, ama unut gitsin, tamam mı? Open Subtitles جئتُ هنا آملة أن أعيد الاتصال بشقيقتي كي نحظى بعلاقة مجدّدا مع العائلة الوحيدة التي بقيت لي، لكن انسي الأمر فحسب، اتفقنا؟
    Yani silahını; düşmanın da aynısını yapar umuduyla indireceksin? Open Subtitles -أليس هذا كافياً ؟ -لذلكَ كنتِ مستعدة لترك السلاح آملة المثل فى خصمكِ ؟
    Ama her sabah geri döneceği umuduyla uyanıyorum. Open Subtitles لكنني أصحو كل صباح آملة أن يعود.
    Korku ile karışmış bir şaşkınlık yine de umut dolu bir son. Open Subtitles بدهشة مخلوطة بلمحة من الترهيب، وحتّى الآن.. مع خاتمة آملة.
    belki de yapmak istediğin bu, belki de burda takılmanın sebebi merak ettiğindendir kimbilir bu anlatılanlar gerçekse bir umut olabilir senin için diye düşünüyorsundur. Open Subtitles أعتقد بأن هذا ما قد تفعلينه لكن أعتقد بأنك هنا تتسائلين نوعاً ما آملة نوعاً ما بأن تكون هذه الأمور حقيقية, أليس كذلك؟
    Beni orada gözlerine kestirdiklerini düşündüğüm için onlardan birinin geleceğini umarak her gece aynı bara gitmeye başladım. Open Subtitles وظننتُ أنّهم رأوني هناك فعدتُ إلى الحانة عينها ليلة تلو أخرى آملة في أن يدخل أحدهم الحانة
    - Evet. Bir süre her şeyin yolunda olduğunu umarak pencereden bakmaya devam ettim ve onları gördüm. Open Subtitles نظرت لخارج النافذة لبعض الوقت ، آملة أن كل شيء كان بخير وعندها رأيتهما
    Onun yerine, her gece dışarı çıkıp dur işaretlerini keserek en kötüsünün olmasını ümit ederek geçiriyordu. Open Subtitles لا كنها ظلت تخرج كل ليلة ، تقطع إشارات المرور بالمنشار آملة في وقوع الأسوء
    Hâlâ eve dönmelerini ümit ediyorum. Open Subtitles لا زلت آملة أنهم ربّما سيعودون للمنزل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus