- Vay canına! - Umarım korunuyordur. Bu hızla suya atladığında başına neler geleceğini biliyorum. | Open Subtitles | آمل أن تكون لديه حماية عندما يرتطم بالماء بهذه السرعة |
- Umarım Bea, ne yaptığını biliyordur. | Open Subtitles | آمل أن تكون على دراية بما تفعله |
Umarın randevu geceniz iyi geçmiştir. | Open Subtitles | آمل أن تكون ليلة مواعدتك جيّدة لقد أستمتعنا هنا |
Hepsinin kötü bir şaka olmasını umuyordum ama şimdi bu günlüğü okuduktan ve tüm bu ölümlerden sonra-- | Open Subtitles | كنتُ آمل أن تكون مجرّد مزحة سمجة , لكن الآن بعد قراءة هذا الدفتر و |
Umarım bu, çok uzun bir yolun ilk adımı olacak. | Open Subtitles | آمل أن تكون هذه خطوتي الأولى على دربٍ طويل جدًّا. |
Umarım senin yarın kadar tatlı ve müthiş biri olabilir. | Open Subtitles | آمل أن تكون نصف ما أنتِ عليه من الدفء والحنية |
Resimde başka bir ipucu vardır diye umuyorum. | Open Subtitles | آمل أن تكون ثمّة إشارة أخرى بمكانٍ ما يمكننا تكبير الصورة |
Herkes gibi benim de birçok şeye karşı bakış açım değişti ve umarım ki potansiyel kariyer seçimim gibi olgunlaştı. | TED | وكأي شخص،فإن آرائي حول أشياء كثيرة قد تغيرت و آمل أن تكون قد نضجت، مثل اختياري المهني المُرتقب. |
- İyi iş. - Umarım işinde cidden başarılısındır. | Open Subtitles | عمل رائع نعم, آمل أن تكون جيداً |
- Kıyma nedir? - Umarım meyvedir. | Open Subtitles | ما هي المينس آمل أن تكون فاكهة |
- Umarım aramamda sakınca yoktur. | Open Subtitles | آمل, أن تكون غير منزعج بإتصالى - أجل, بالتأكيد طبعاً - |
- Umarım bu lanet pisliği kullanarak bana bir şey... yaptırdığın için sen kendinle gurur duyuyorsundur. | Open Subtitles | آمل أن تكون فخوراً بنفسك - آمل أن تكوني فخورة بنفسك - بسبب ممارسة الجنس تتفاعلي معي |
Umarın randevu geceniz iyi geçmiştir. | Open Subtitles | مرحباً، عزيزتي. آمل أن تكون ليلة مواعدتك رائعة. |
Kadınlar için de aynı şeyin geçerli olmasını umuyordum. | Open Subtitles | و آمل أن تكون طريقا للملابس الداخلية لضيوفي من الإناث |
Konuşma yapması için küçük kızımız Nancy'nin de burada olmasını umuyordum. | Open Subtitles | لقد كنت آمل أن تكون ابنتنا الصغرى "نانسي" بيننا لتلقي الخطاب |
Bu seyahatin "Göster ve anlat"tan daha fazlası olmasını umuyordum. | Open Subtitles | كنت آمل أن تكون هذه الرحلة أكثر من مجرد عرض وحديث |
Umarım bu mesajı bir gün hepiniz alırsınız. | TED | لذلك آمل أن تكون هذه رسالة التي تأخذها جميعًا اليوم. |
Tamam, ama bu defa birini vuracak olursa, Umarım bu kişi sen olursun. | Open Subtitles | إن أطلقت النار هذه المرة على أي أحد فإنني آمل أن تكون هو انت |
Umarım senin yarın kadar tatlı ve müthiş biri olabilir. | Open Subtitles | آمل أن تكون نصف ما أنتِ عليه من الدفء والحنية |
Umarım senin bazı fikirlerin vardır. | Open Subtitles | لذا كنت آمل أن تكون لديك فكرة |
- Mesajı aldı diye umuyorum. - Ona şimdi söyleyebilirsin. | Open Subtitles | آمل أن تكون قد فهمت الرسالة - يمكنك إخبارها بها الآن - |
Bir şeyler kendince çözümlenmiştir diye umuyorum. | Open Subtitles | آمل أن تكون جميع مشاكلك قد حُلت |
umarım ki, gelecek senelerde de okuyor olacağım bir hikayedir bu. | TED | آمل أن تكون قصة أقرؤها لسنوات عديدة قادمة. |