En azından şimdi Moskova'da güvende olurdum. | Open Subtitles | على الأقل كُنت سأكون آمنة في " موسكو " الآن |
-Beacon'da güvende olacaktır. -Beacon düştü. | Open Subtitles | ـ بإمكانها أن تصبح آمنة في (بيكون) ـ (بيكون) تتهاوى شيئاً فشئياً |
Hâl böyleyken kızın Londra'da güvende olacağını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتظن أن فتاتك آمنة في (لندن)؟ |
Tamam, Susan'ı güvenli bir yere götürmeliyiz. | Open Subtitles | حسنا، نحن يجب الحصول على سوزان آمنة في مكان ما. |
Saldırı bölgesinde güvenli bir yer bulmaya çalışırız. | Open Subtitles | قيل لنا أن نعثر على منطقة آمنة في وسط المنطقة التي تُهاجم |
Hepsi güvenli bir FBI dolabında duruyor ve geri dönülemeyecek aramayı bekliyorlar. | Open Subtitles | جميعهم جالسين في مكتب التحقيقات الفدرالي في خزانة آمنة في انتظار وجهتي المقبلة لا رجعة فيها عن المكالمة الهاتفية |
Hastaneyi, doktorları ve hastaları için daha güvenli bir yer haline getirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | الأنظمة الأمنية الجديدة لتأمين بيئة آمنة في المستشفى من أجل الأطباء والمرضى |
Eşini güvenli bir biçimde gözetimimize aldığımıza ona haber vereceğiz. | Open Subtitles | وسنتّصل به بمجرّد أن تكون زوجته آمنة في حوزتِنا |
Cadde Karakolu'nda güvenli bir şekilde gözaltında tutmaya çalıştı. | Open Subtitles | و قررت أن تنقله إلى حماية آمنة في مركز الشرطة في الشارع الرابع. |
Açıklayacağım, ama önce evinizde güvenli bir oda bulmanızı istiyorum. | Open Subtitles | لكن في البداية أريد منك العثور على غرفة آمنة في منزلك |
Ne şanslıyız ki Long Beach, California'da güvenli bir mesafedeyiz. | TED | سنكون و بقليل من الحظ على مسافة آمنة في "لونك بيتش، كاليفورنيا". |