| Eğer Ian'a bundan bahsettiyse, o ikimizi de yok eder. | Open Subtitles | واذا أخبرت آيان عن الدواء القاتل, سوف يدمرنا نحن الاثنان. |
| Merhaba, Ian. Merhaba, Ian. Uzun zamandır seninle görüşmeyi istiyordum. | Open Subtitles | أنا أعتذر مُقدماً. مرحباً, آيان. أردتُ مقابلتكَ منذُ مدة طويلة. |
| Yarın gelmiş olur. Sabah dörtte Ian'la konuştuğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرتني أنها اتحدثت الي آيان الساعه الرابعه صباحاً |
| Aayan, düğünde Amerikalılar tarafından öldürülenler akrabalarındı. | Open Subtitles | (آيان)، أولئك كانو أقاربئك الذين قُتلوا في حفل الزفاف الذي أغاره الأمريكان |
| Ayaan, o zaten yemi yuttu. | Open Subtitles | لقد إبتلع الطعم فعلا يا آيان |
| Ian kullanırdı. Meditasyon yapmak ve karmaşadan uzaklaşmak için giderdi. | Open Subtitles | آيان يفعل,يدخلها للأستغراق بالتأمل وليبعد عن العالم |
| Ian Blackburn'ü kel bir adam öldürdü, ve Darwin bunu gördü. | Open Subtitles | آيان بلاكبورن قُتل من رجل أقرع وداروين شاهد ذلك |
| Ian dört kez vurulmuştu, ikisi arkadandı | Open Subtitles | اطلفق الرصاص علي آيان أربع مرات منهم أثنين في ظهره |
| Tabii, bir de Ian'ın panik odasında ne yaptığının bir açıklaması olmalıydı. | Open Subtitles | بالطبع,الان يجب أن يبرر سبب وجود آيان بغرفة الهلع |
| Beni Ian açığa çıkaracak diye düşündüm, ama öyle değil. | Open Subtitles | اعتقدت انها عن فضح آيان, لكن لا اعتقد ذلك. |
| Ama Ian ona güveniyor ki seninle tanıştırmış. | Open Subtitles | ولكن آيان وثق بها كفاية لكي يُعرِفك عليها. |
| Ian ve bende neden bu kadar farklı seviyeler olduğunu açıklar. | Open Subtitles | لماذا انا و آيان لدينا كورتيزول مختلف تماماً. |
| Ian, sana veya Kozar'a bu hastaya yaklaşma izni vermemin yolu yok, beni anlıyor musun? | Open Subtitles | آيان, لن ادعك انت او كوزار تقتربوا من هذا المريض, هل تفهم ذلك؟ |
| Eğer şimdi bunu yapmazsam, ya Ian yada Kozar yapar, ve şimdi, Lena'yı tehdit ediyorlar. | Open Subtitles | اذا لم افعل هذا الآن, آيان سيفعل, او كوزار والآن هددوا لينا. |
| Ian dönüşürsen ben cehennem gibi üzerine çökerim ama tekrar Jason olduğunda beni arasın. | Open Subtitles | حينما تتحول الى آيان, سوف اهرب كالمجنون, واتصل بي عندما تعود لجايسون. |
| Ian'ı hastanede kaybetme riskini göze alamam. | Open Subtitles | لا استطيع ان اخاطر ان يخرج آيان في المستشفى. |
| Onu Aayan Ibrahim'le medreseden çıkarken gördüm. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد رأيته للتوّ يخرج من مدرسة دينية مع (آيان إبراهيم) |
| - Aayan'ın gelme ihtimaline karşı sen burada kal. | Open Subtitles | إذن (ماكس) سيأخذني إلى المنزل الآمن انتظري أنتِ هنا في حال ظهر (آيان) |
| Amcasına ulaşabilmek için Aayan'ın arkasına saklanacağız. | Open Subtitles | سوف نختبئ بالضبط وراء (آيان) طوال الطريق عودة إلى عمّه |
| Ayaan, bekle. Bekle! | Open Subtitles | آيان إنتظر إنتظر |
| Ama endişelenme, Ayaan orada. | Open Subtitles | لكن لا تقلقي آيان موجود |
| Mesela Ayn Rand Sermaye Değerlendirme Derneğinin bölge kuruluşunu kurmuş çünkü New York bölgesi fazlasıyla hayırsevermiş. | Open Subtitles | علي مواقع التواصل الإجتماعي كمثال بدأت فصلها الخاص في جمعية آيان راند للتقدير |
| Sonra Jatila ağabeyini sessizce Ayan'a, kzın saklandığı yere götürür ve der ki: | Open Subtitles | (ثم قامت (جوتيلا) وبهدوء بسحب شقيقها (آيان :إلى مخبئها وقالت له |
| - Bunun kolpa bir iş olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعلم أنّ هذا لم يكن حقيقي (آيان)؟ |