"أأتي" - Traduction Arabe en Turc

    • gelmedim
        
    • gelmemi
        
    • Gelip
        
    • gelmek
        
    • gelebilir
        
    • geliyorum
        
    • gelirim
        
    • gelsem
        
    Yüzbaşım, orda tek yaptığım araba tamir etmek. Ben buraya tamirci olmaya gelmedim ki. Open Subtitles كابتن أريد أن تصلح السيارات لم أأتي لهنا كي أصبح ميكانيكي
    Seninle yıldızımız barışmıyor biliyorum, ama buraya polis olarak gelmedim. Open Subtitles أعلم أنّنا لم نكن على وِفاق دومًا، ولكنّني لم أأتي لكِ بصفتي شرطيّ.
    Milletvekili gelmemi istedi. Open Subtitles لقد أخبرني عضو الكونجرس بأن أأتي إلى هنا
    Dave, bugün Guitar Hero yok demiştim! Orayı Gelip kıçına tekmeyi basacağım! Open Subtitles دييف , لقد اخبرتك بان لا تعزف على القيثارة هذه الليل , سوف أأتي اليك
    Onu durdurmak için kendim gelmek zorunda olduğumu düşündüm, ama gerek kalmamış. Open Subtitles لقد ارتأيت أن أأتي الى هنا لأوقفها بنفسي ، ولكن تبين اني لا احتاج لذلك
    Bu akşam çıkarsanız ben de gelebilir miyim? Open Subtitles هــي،ربـما إذا خرجتم الليلة،يمكنني أن أأتي معكم.
    Kenar mahallelerden geliyorum. Palermo'ya hiç gelmem. Open Subtitles انا قادم من الضواحي لم أأتي أبدا الى باليرمو
    - Sadece takımın bir parçası olarak gelirim. Open Subtitles -حسناً , أنا فقط أأتي , كـ جزء من الفريق
    Ben buraya pazarlık etmeye veya yemek yemeye gelmedim. Open Subtitles لم أأتي إلى هُنا للمفاوضة أو تناول الغداء.
    Önemli değil... Buraya onunla takılmak için gelmedim. Open Subtitles لا يهم , انا لم أأتي هنا لـ أتسكع معها
    Ama bir özür duymak için buraya gelmedim. Open Subtitles ولكنني لم أأتي لهنا لأحصل على أعتذار.
    - Seninle gelmemi istemediğinden emin misin? Open Subtitles أنت متأكد أنك لا تريدني أن أأتي معك ؟
    Göstermek için gelmemi ister misin? Open Subtitles أتريدينني أن أأتي لهناك وأريكِ؟
    Seninle gelmemi istediğini söyledin. Open Subtitles انت قلت انك تريدني ان أأتي معك.
    Ve buraya Gelip aramızda her ne yaşanmışsa, geçmişte kaldığını, ve bu olayların kapandığını bilmeni istiyorum. Open Subtitles واردت ان أأتي الى هنا وأخبرك بأن مهما حدث بيننا في الماضي وطالما انا المعنية
    Buraya Gelip okulda makyajıyla dolaşmasına izin vermeni isteyebilecek kadar yakınlaştığımızı düşündüm. Open Subtitles أعتقدت أننا بيننا علاقة جيدة لذا ربما يمكنني أن أأتي الى هنا.. وأسأل أذا كان مسموح له لوضع مكياجه في المدرسة
    Buraya erken gelmek istedim, ki, odanın atmosferini kavrayayım. Open Subtitles أردت أنا أأتي إلى هنا مبكراً كما تعلم ، أردت أن أعتاد على القاعة
    Ben de buraya gelmek konusunda emin değildim. Open Subtitles لست متاكد ما إذا يجب ان أأتي الى هنا, ولكن,
    - Yarın gelebilir miyim? Open Subtitles -نعم -هل أستطيع أن أأتي بالغد؟
    Sizinle gelebilir miyim? Open Subtitles هل أأتي معك؟
    Her gün geliyorum. Duruşmanın her anını takip ediyorum. Open Subtitles أنا أأتي كل يوم ، لم أفوت كل كلمة من المحاكمة هذه
    Mac'ten sonra ben geliyorum. Ama bu defa çok uzun sürdü. En büyük boy kondomlarımı aldım. Open Subtitles ذلك صحيح , أأتي بعد ماك , لكنه تأخر كثيراً هذه المره
    - gelmemi istersen, kesinlikle gelirim. Open Subtitles - إذا تريدني أن أأتي ، أنا كليا سأفعل.
    Gio, çünkü sana ne zaman gelsem, Open Subtitles حسنا, جيو , لأنه في كل مره أأتي , انت تصرخ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus