Bir Katolik okulunun son dersinden çıkıp gelmiş gibi görünüyorum. | Open Subtitles | أبدو وكأنني قد صعدت للتو من المدرسة الإعداداية الكاثوليكية |
Cehennem'in Meleği gibi görünüyorum. | Open Subtitles | أبدو وكأنني سائق دراجة نارية |
Boynumda ekmek pişiriyormuş gibi görünüyorum. | Open Subtitles | أنا أبدو وكأنني أخبز في رقبتي |
- Matty'nin favori grubu Bastille'di ama onu daha iyi tanıdığımı kanıtlamaya çalışır gibi görünmek istemedim. | Open Subtitles | لكنني لم أشأ أن أبدو وكأنني أحاول إثبات أنني أعرفه بشكل أفضل. |
Onu gözetlemenizi istiyormuşum gibi görünmek istemem. | Open Subtitles | -لا أريد أن أبدو وكأنني أطلب منك التجسس عليه |
Katılıyormuşum gibi görünüyordum. | Open Subtitles | كنت أبدو وكأنني أوافق |
Zoe'ye, numaramı veriyormuşum gibi görünüyordum. | Open Subtitles | لابد أن أبدو وكأنني اعطي زوي) رقمي) |
Küçük, yetim bir nine gibi görünüyorum. | Open Subtitles | ! أبدو وكأنني جدّة يتيمة |
Cat Stevens gibi görünmek istemiştim. | Open Subtitles | أردت أن أبدو وكأنني كات ستيفنز * كاتب ستيفنز مغني مشهور* |
Bayan Moucheboume'un karşısında salak gibi görünmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أبدو وكأنني ربة منزل ممله أمام السيدة (مووشيبوومي). |