Sırf çocuğun teki bana bir zerre ilgi gösterdi diye. | Open Subtitles | كل هذا لأن فتى ما أبدى قليلاً من الاهتمام بي |
Kişilik açısından bakacak olursak, kısa zaman önce köpeğini kaybetmiş biri olarak ılıman bir eş duyum gösterdi. | Open Subtitles | من وجهة نظر شخصيّة، فقد أبدى تعاطف معقول لشخصٍ فقد كلبه للتو. |
Kadınlar hakkında, onlarda ebedi bir şeyler var dediğimi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكر حين قلت أنه لابد من وجود شئ أبدى فى المرأة ؟ |
Onu Merhametli Kollarınıza, ebedi barışa kutsal huzurunuza, ve göklerdeki meleklerinizin arasına alın. | Open Subtitles | إستلمها إلى جيوشك ورحمتك إلى راحه مباركه وسلام أبدى وإلى الشركة المجيدة القديسين... |
Çeçen terör örgütüne, sağlıksız bir ilgi gösteren bir adamın güvenini kazanmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | محاولةً كسب ثقة رجل أبدى اهتماما مريبا بإحدى الجماعات الإرهابية الشيشانية |
Düşüncelerinize fazlaca ilgi gösteren başka birileri var mıydı? | Open Subtitles | هل هناك أحد أبدى إهتمامه المفرط في أرائك؟ |
Askeri Balistik Füze Ajansı'nın başmühendisi Doktor Wernher von Braun Amerika Birleşik Devletleri'nin çok yakında kendi uydusuyla uzayda Rusları takip edeceğini umduklarını belirtti. | Open Subtitles | الدكتور ويرنر فون براون كبير مهندسى قسم الصواريخ الباليستية بالجيش أبدى أمله فى إمكانية الولايات المتحدة |
Bu arada Yüzbaşı bununla yakından ilgileniyor. | Open Subtitles | بالمناسبة، الكابتن أبدى أعجاباً شديداً لهذهِ |
Askeri manevraların ilk iki gününde Sırp ordusu kapasitesinin ve harekat gücünün Dünya çapındaki modern ordularla eşdeğer olduğunu göstermiştir. | Open Subtitles | في اليومين الأولين للمناورات العسكرية الجيش الصربي أبدى طاقات وقدرات توازي اليوم القوى العسكرية الحديثة عالمياً |
Silahlı, tehlikeli ve olağanüstü fiziksel beceriler gösterdi. | Open Subtitles | إنه مسلح وخطير ولقد أبدى بعض القدرات البدنية غير الطبيعية |
Oğlunuzla zaten tanıştık sanırım bayım. Bugün erkekliğini gösterdi. | Open Subtitles | أظنني التقيت بابنك فعليًّا يا سيّدي، لقد أبدى قوّة فريدة مؤخرًا اليوم. |
Kendisinin, Avon Barksdale'in uyuşturucu ticaretinde çok önemli bir noktada olduğunu, amcası için büyük miktarlarda uyuşturucu sattığını ve bize yardımcı olmak istediğini gösterdi. | Open Subtitles | أبدى استعداده للشهادة بأنّه كان موزّعاً في منظمة (آيفون باركسدايل) كان يبيع كميّات كبيرة من المخدرات لخاله |
Tepki gösterdi. | Open Subtitles | ولكنه أبدى استجابة |
İntikam, acısının ebedi olmasını gerektiriyor. Tıpkı bizimki gibi! | Open Subtitles | الثأر يطلب ذلك إن ألمه يكون أبدى , بينما لنا |
Yüce ve ebedi Tanrım tüm yaşamın kaynağı. | Open Subtitles | يالله يا عظيم يا أبدى أصل كل الموجودات والحياه. |
ebedi bir mahkum olduğunu ve çocukları da. | Open Subtitles | , أنه سجين أبدى . وبخصوص الأطفال |
İşinize özel ilgi gösteren oldu mu? | Open Subtitles | -هل من أحد أبدى إهتماما خاصا بعملك؟ |
Oturumlarda Brian'a yada Brian'ın seninle ve Christine'le olan ilişkine ilgi gösteren, garip davranan biri var mıydı? | Open Subtitles | أكان هناك أحد في اجتماعاته أبدى اهتماماً بـ(براين) أو علاقته معك أنتِ و(كرستين)؟ شخصاً ما يبدو غريباً؟ |
Bütün türlerin üreme dürtüsü tarafından yönlendirildiğini gösteren Darwin ise , bir aşama daha ileri gidip, tüm insan davranışlarının, cinsel dürtüler tarafından yönlendirildiğini savunan Freud'dür. | Open Subtitles | إن كان (داروين) قد أظهر أنّ كلّ الأنواع تُقاد بحافز لإعادة الإنتاج, فإنّ (فرويد) ذهب لأبعد من ذلك. لقد أبدى أنّ كلّ سلوك بشريّ كانت تُحرّكه حوافز جنسيّة. |
Sebep belirtti mi? | Open Subtitles | هل أبدى الأسباب؟ |
Larry Summers üzgün olduğunu belirtti mi? | Open Subtitles | هل أبدى لارى سومرز أى ندم؟ |
Peki sebep belirtti mi? | Open Subtitles | هل أبدى سبباً؟ |
Papa sizinle şahsen ilgileniyor. | Open Subtitles | الأب أبدى اهتماماً خاصاً بكم |
- Siktir! - Sayın yargıç, tanık bizlere az önce mahkemede ne kadar güvenilemez olduğunu göstermiştir. | Open Subtitles | حضرة القاضي، قد أبدى الشاهد قلّة أهليّته في المحكمة |