Sevdiğimiz ebedi hayatına başlarken, unutmayaklım ki, sevgi de ebedidir. | Open Subtitles | في حين يدخل حبيبنا الحياة الأبدية, فلنتذكر أن الحب, أيضاً, أبدي. |
"Iguanaların, deniz aslanlarının ve dev kaplumbağaların ebedi bir uyum içinde yaşadığı yer." İyi anlaşmaları önemli mi? | Open Subtitles | حيث السحالي الضخمة، وأسود البحر، والسلاحف العملاقة تعيش في انسجام أبدي هل بالضرورة استمرارهم بعلاقتهم هكذا؟ |
Carmila güneş ışığında yanma kaderini yaşadı neredeyse kalıcı bir ölüm. | Open Subtitles | كارميلا تعرضت للتدمير بسبب ضوء الشمس موت أبدي تقريباً |
Bu yabancı güneş gezegenin bir yüzünü sıcak ışığıyla kavururken diğer tarafı sonsuz bir karanlığa gömülecek. | Open Subtitles | أحد الوجهين سوف يُغمَر بالضوء الساخن الحارق للشمس الغريبة في حين أن الوجه الآخر سيغطى بظلام أبدي |
Ben ölümsüz olmak istemiyorum, sadece kurtulmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون أبدي فقط أريد أن أخرج من هذا |
Güvende olacağız Ülkemizin toprakları sonsuza dek huzur içinde olacak | Open Subtitles | سنشعر بالأمان، كما يجب أن تظل الإمبراطورية في سلام أبدي |
Bu bağımlılıktır, gerçek dışıdır, sonsuzdur. | Open Subtitles | إنه إدمان، غير واقعي أبدي |
..ama Tanrı için sonsuzluk vardır | Open Subtitles | فالزواج عند الرب هو رباط أبدي |
Öldüğüm zaman, Yükseleceğim ve ebedi görkem içinde onlara katılacağım. | Open Subtitles | عندما أموت, سوف ارتفع وأنظم إليهم في مجدٍ أبدي |
Bir engerek, bu ebedi ceza için ne yapmış olabilir yani? | Open Subtitles | فما الذي قد يفعله الفيل ليُحكم عليه بعذابٍ أبدي |
Felsefi açıdan Tanrı, ebedi ve kesinlikle evrenimizin dışında olabilir. | Open Subtitles | من نظرة فلسفية يمكن أن يكون أبدي يمكن أن يكون أبدي و خارج نطاق كوننا |
Beni ebedi uykuya kışkırtan bir ses duydum. | Open Subtitles | .. لقد سمعتُ صوتاً يُغريني لأستغرق في نومٍ أبدي |
Neyse, bu bir bağlılık terimi, kalıcı bir durum değil. | Open Subtitles | على أي حال يبدو أنه شيء أبدي و لا علاقة للظرف به |
Şu an hissettiğin felç durumu kalıcı olmayabilir ama boynunu bir santim bile oynatmaman çok önemli. | Open Subtitles | الشلل الذي تشعرين به قد لايكون أبدي لكن من المهم جداً أن لا تحركي رأسك ولا حتى أنش |
"Ve herşey kalıcı ve değişmez olarak yapıldı Akrilonitril bütadien stiren ile," | Open Subtitles | وكلّ شيء صُنع من "أكريلونيتريل بيوتادايين إستيرين" أبدي لا متغيّر |
Gün gelecek, hepsi sonunda yok olacak ve kainat sonsuz bir karanlığa gömülecek. | Open Subtitles | يوماً ستموت جميعاً و سيخيّم على الكون ليل أبدي |
Babam bana Cehennem'de ne vakit mefhumu, ne geçmiş, ne de gelecek olduğunu, sadece ve sadece sonsuz bir hayat olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أخبرني أبي أنّه لا .. يوجد وقت في الجحيم ،لا ماضٍ، لا مستقبل فقط كل الوقت في حاضرٍ أبدي |
Görünürde ölümsüz... Ta ki rahimden gün ışığına çıkana dek. | Open Subtitles | على ما يبدو إنه أبدي ، حتى نحن نمزق من الرحم إلى ضوء الشمس |
Babam sonradan öğrencilerine gerçek bir kalbin her şeyi taşıyabileceğini söylemişti, dağları, ovaları, nehirleri, ölümsüz ve uçsuz bucaksız bir evreni. | Open Subtitles | قال والدي في وقت لاحق لتلاميذه القلب الحقيقي يمكن أن يعقد كل شيء الجبال والسهول وألانهار والكون هو أبدي |
Kaynak bütçesini sonsuza dek güvenceye alan ilk deney olabilir, başarılı olursa, değil mi? | TED | يمكن أن تكون التجربة الأولى التي تؤمّن تمويل أبدي إذا نجحت، صحيح؟ |
Allah sonsuzdur. | Open Subtitles | حسناً، الله أبدي. |
Moda unutulup gider, ama stil ebedidir. | Open Subtitles | الأزياء تختفي, لكن الأسلوب أبدي |
Hepimizin bildiği şeyi, bu şey... bu şey sonsuzluk. | Open Subtitles | وذلك إنه... أن الأمر أبدي |
Hiçbir şey bir şehir kadar sonsuz değildir. | Open Subtitles | جوناس: ليس هناك شيء أبدي كمدينة. |