Bir anlaşma yaptım. Bunlar babamın şartları. | Open Subtitles | لقد أبرمتُ اتفاقاً وكانت هذه هي شروط أبي |
Evet, Stilettos diye bir yeri genişletmek için inşaat sözleşmesi yaptım. | Open Subtitles | أجل, لقد أبرمتُ عقد بناءٍ وترميم ينصُ على توسعةِ نادِ تعريٍ إسمهُ سيلتوس |
Bunu bir fırsat olarak kullanıp belki daha iyi bir ben olmak için kendimle bir anlaşma yaptım. | Open Subtitles | أبرمتُ صفقة مع نفسي أن استخدم هذه الفرصة لأصبح نسخة أفضل من نفسي |
Sen bir yere gitmiyorsun, Michael. Bir anlaşma yaptım. | Open Subtitles | لن تخرج من هنا يا (مايكل)، لقد أبرمتُ اتفاقاً |
Ama ben de kendi anlaşmamı yaptım. | Open Subtitles | لكنّي أبرمتُ صفقتي الخاصّة. |
Ama bir anlaşma yaptım. | Open Subtitles | لكنّني أبرمتُ اتّفاقاً. |
Üzgünüm, Frank. Çoktan kızıl civa için bay Gordon ile bir anlaşma yaptım. | Open Subtitles | آسف (فرانك), لقد أبرمتُ صفقة مُسبقة مع السيد (جوردن) لتأمين الزئبق الأحمر |
Ben Anna için bir anlaşma yaptım. | Open Subtitles | أنني.. أنني أبرمتُ صفقة من أجل (آنا). |
Çünkü O'nunla bir anlaşma yaptım. | Open Subtitles | -لأني أبرمتُ صفقة معه ! |