Seni şikayet etmeden beni arasan iyi edersin. | Open Subtitles | من الأفضل أن تتصل بي سريعاً قبل أن أبلغ عنك |
Bu yaptığın için Seni şikayet etmem gerekir normalde. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنه يفترض علي أن أبلغ عنك من اجل هذا |
Beni takip etmeyi bırak, yoksa Seni şikayet ederim. | Open Subtitles | توقفي عن ملاحقتي أو سوف أبلغ عنك |
Biri seni ihbar ederse utanç verici olur. | Open Subtitles | سيكون من العار إذا أبلغ عنك أحدما |
Arkadaşız diye daha önce yediğin halt için seni ihbar etmediğimi biliyorsun ama belli ki kesinlikle kötü bir kararmış ama fark ettiğim sonraki şeye bak! | Open Subtitles | -أنت مهووس ! تعلم، لم أبلغ عنك في أول مرة، لأننا أصدقاء ولكن كان تصرفاً سيء مني |
Kahretsin, bu kez şikâyet etmeyeceğim, ama bir daha sefere canına okurum! | Open Subtitles | اللعنة، لن أبلغ عنك هذه المرة، لكن بالمرة المقبلة، كن حذراً، مفهوم؟ |
Fakat kendimi iyi günümde hissediyorum Bu nedenle seni rapor etmeden işine devam et. | Open Subtitles | لكن أبدو مهذب اليوم لذا اذهب قبل أَن أبلغ عنك |
Bunu bir daha yaparsan, Seni şikayet ederim. | Open Subtitles | إذا قمت بمثل هذا مجددا سوف أبلغ عنك |
Seni şikayet falan etmicem. | Open Subtitles | -لن أبلغ عنك قسم الموارد البشرية |
Seni şikayet etmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أبلغ عنك |
seni ihbar edeceğim. | Open Subtitles | سوف أبلغ عنك |
Çünkü Emmett Carlton'da okuyan herhangi bir çocuk olsaydı seni çocuk koruma hizmetlerine şikâyet ederdim. | Open Subtitles | لأنه لو كان إيميت أي فتى آخر في كارلتون... كنت سوف أبلغ عنك لهيئة حماية الطفل... |
Daha seni şikâyet etmedim ama edeceğim. | Open Subtitles | اسمع , أنا لم أبلغ عنك ولكني سأفعل |
seni rapor etmemeye karar verdim. İlk hatandı. Onun için görmezden geliyorum. | Open Subtitles | قررت ألا أبلغ عنك كانت المخالفة الأولى فسأتغاضى عنها |
seni rapor etmeyeceğim. Dava da açmayacağım. | Open Subtitles | لن أقاضيك لن أبلغ عنك |