"أبنكِ" - Traduction Arabe en Turc

    • Oğlunuz
        
    • oğlun
        
    • oğlunun
        
    • oğlunu
        
    • Oğlunuzun
        
    • oğluna
        
    • Oğlunuzla
        
    Uzun süredir Oğlunuz onu kullanıyor ve bu yüzden çok hasta. Open Subtitles .. كلما ظل أبنكِ يمتلكها كلما أصبح مريضاً
    Dük , büyük kızının Oğlunuz Prens Edward ile evlenmesini, ve genç Kral reşit olana dek kendisinin vekil yöneticiliğine atanmasını ister. Open Subtitles الدوق يطلب بأن أبنته الأكبر تتزوج أبنكِ الأمير إدوارد، وانه يريد أن يكون وصياً بنفسه على العرش حتى يكبر الملك
    Birgün ölmen gerekirse, bunu benden sonra yap. Sevgili oğlun, Pierre. Open Subtitles إذاجاءاليومالذيستموتينفيه, فأفعلي ذلك بعد مماتي, أبنكِ الحبيب بيير
    *Ben sakat kaldım. oğlunun da sakat kalmasını mı istiyorsun? Open Subtitles إني مشلول أتريدين أن يصبح أبنكِ مثلي أضا؟
    Yelken açmadan önce, oğlunu Bristol'de gördüm. Open Subtitles 'لقد رأيت أبنكِ فى 'بريستول قبل أن يُبحروا،
    Tahminime göre, devlet hastanesi Oğlunuzun tedavisi için daha donanımlı gibi. Open Subtitles برأيي المشفى الوطنية قد تكون أفضل لمعالجة أبنكِ
    Ve oğluna de ki bir daha kimse ona karışamayacak. Open Subtitles و أخبري أبنكِ بأن لا أحد سيعبث معه مجدداً
    Oğlunuzla çıktığım için bana iyi davranmıyorsunuz değil mi? Open Subtitles أنتِ لاتتصرفين بلطف نحوي لأنني سأواعد أبنكِ, صحيح؟
    Oğlunuz kızımın tırnaklarını koparmış hem de hepsini. Open Subtitles لقد تمزق أبنكِ ولقد نزعتِ أظافر إبنتي تم تمزيقهم تماماً
    Aklım ve dualarım sizinle ve Oğlunuz Malik'le. Open Subtitles أعتقادي و صلواتي معكِ و مع أبنكِ مالك
    - Umarım Oğlunuz yakında bulunur. Open Subtitles أتمنى أن يعثر على أبنكِ قريباً
    Affedersiniz ama kafam karıştı. Oğlunuz hastanede mi? Open Subtitles أنا آسفة ، أشعر بالحيرة أبنكِ هُنا ؟
    Başın sağ olsun. oğlun için güçlü olmak zorundasın. Open Subtitles أنا آسفة جداً ، على خسارتكِ يتعين عليكِ أن تكوني قوية من اجل أبنكِ.
    Yeter! oğlun dere yolunda büyük bir kazaya neden oldu. Open Subtitles أبنكِ للتو تسبب بحادث كبير في طريق النهر
    Sen söyle, oğlun neden bir oteli havaya uçurmak istesin. - Asla bunu yapmaz. Open Subtitles أنتِ أخبريني لماذا أبنكِ قد يرغب بتفجير فندق
    Bir şarlatan kulağına oğlunun ölümünü fısıldayarak seni korkuttu. Open Subtitles دجال واحد أخافكِ بالهمس فى أذنكِ عن موت أبنكِ
    Görünüşe bakılırsa oğlunun dönüşü yaşama isteğini canlandırmış. Open Subtitles أرى أن عوة أبنكِ اليكِ استعادت رغبتكِ فى العيش
    Kendi doğum gününü paylaşmamak için kendi oğlunun doğum gününü feda ettin! Open Subtitles ضحيتى بيوم عيد ميلاد أبنكِ لأنكِ لا تريدين مشاركته
    Çünkü kocanın hayatını kurtardım oğlunu iyileştirdim, artık duyabiliyor. Open Subtitles لأنني قمت بإنقاذ حياة زوجكِ وقمت بعلاج أبنكِ فبأستطاعته السمع مرة أخرى
    Pencere kenarına otur ki annesi, oğlunu öldürüşümü izle! Open Subtitles إحصلي على مقعد بجانب النافذة, أيتها الأم... لكي تستطيعين رؤيتي وأنا أقتلُ أبنكِ
    Oğlunuzun, dışarılarda, kimbilir nerede olduğunu bilmemeniz yerine, evinde, arkadaşlarıyla oturup, kamerayla, ya da bilgisayarla oynamasını tercih edersiniz. Open Subtitles كنت لــ تفضلين ان يكون أبنكِ يجلس مع اصدقاءه في غرفته مع الكاميراتِ على ان يكون خارجاً والله وحــّدهِ يعلم اين ِ
    Ben de Russ Montgomery, Oğlunuzun soruşturmasıyla ilgilenen ajanlardan biriyim. Open Subtitles أنا روس مونتغمري أحد العملاء العاملين على تحقيقات أبنكِ
    oğluna karşı Richard'ın planlarını duymak üzere hala yerimdeyim. Open Subtitles وما زلت في منصب يمكنني فيه سماع خطط ريتشارد ضد أبنكِ
    Philip Fry. Oğlunuzla birlikte çalışıyorum. Open Subtitles (فيليب فراي) لقد عملت مع أبنكِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus