Beni Büyüle. Burası her zaman böyle mi? | Open Subtitles | أبهرني واو ، أهكذا يبدو المكان دائماً ؟ |
Büyüle beni. | Open Subtitles | إذن ، أبهرني |
Bende Mr Sheen'in yeni versiyonundan, çok etkilendim.Kullanıyor musunuz? | Open Subtitles | لكن الإصدار الجديد لمنظف "شين" قد أبهرني حقاً أتعرفينه ؟ |
McPherson cinayeti vukuatındaki tutumundan etkilendim. | Open Subtitles | لقد أبهرني بالطريقة التي تعامل بها مع حادث انتحار "ماكفرسون" |
Barmen "Ne alırdınız?" deyince "Şaşırt beni" dedim. Bir şeyleri karıştırdı etti. | Open Subtitles | ساقي الحانة قال : "ماذا تريد أن تشرب ؟" فقلت له : " أبهرني" |
Sana gerçek bir fırsat veriyorum. Şaşırt beni. | Open Subtitles | أعطيك فرصة حقيقية هنا .أبهرني. |
Yüzbaşı Lee'nin iyi bir taktisyen olduğu görüşüne katılmasan da yazdıkları beni etkilemişti. | Open Subtitles | أنا لا اشاطر وجهة نظر الشائعة للكابتن لي من قدرته كتكتيكي... لكن تلك الورقة أبهرني |
Kederi karşısındaki asil duruşunun uyandırdığı "vasıfları güzelliğiyle eş değerde bir kadın" izlenimi ...beni etkilemişti. | Open Subtitles | ... شموخها في أسوأ لحظات حزنها ... أبهرني بالشعور أنها كانت إمرأة مكانتها تصارع جمالها |
Yani, her zaman müzik ve dans konusunda beceriklisiniz bugün rol kabiliyetinize de hayran kaldım. | Open Subtitles | أقصد, دائماً ماتبدعون مع الرقص والغناء لكن مالذي أبهرني بكم اليوم |
Pekâlâ. Büyüle beni. | Open Subtitles | حسنا ، أبهرني |
Damien Darhk buluşmasını hallediş şeklinizden oldukça etkilendim. | Open Subtitles | أبهرني جدًّا آداؤك في جلسة (دامين دارك). |
Balkabağım, doktorundan çok etkilendim. | Open Subtitles | عزيزتي، لقد أبهرني طبيبك |
Şaşırt beni. | Open Subtitles | أبهرني بالتقدم الذي لديك |
Hadi, Nick. Şaşırt beni. | Open Subtitles | هيّا " نيك " أبهرني |
Şaşırt beni. | Open Subtitles | أبهرني |
- Bu harika! - Teşekkürler. Hayır, gerçekten, ikiniz de beni kendinize hayran bıraktınız. | Open Subtitles | كلا, فعلاً, كلاكما قد أبهرني. |
Benim hayran olduğum bir şey ise Lisi'de bu cesaret ve cüret var ama bu onun haklı olduğu anlamına gelmez, tamam mı? | Open Subtitles | والشيء الذي أبهرني في هذا الشأن (هو شجاعة و جرأة (ليسي ولكن هذا لا يعني أني أعتقد أنه على حق |