"أبوح" - Traduction Arabe en Turc

    • söylemem
        
    • söylüyorum
        
    • söyleyemem
        
    • sır
        
    • söylememi
        
    • söylememem
        
    • söylemeyeceğim
        
    • açıklamayacağım
        
    • açıklamayacağıma
        
    Endişelenme, Olcha hakkında hiçbir şey söylemedim senin hakkında da hiçbir şey söylemem. Open Subtitles لا تقلق، لم أقل أي شيء يتعلق بأولكا ولن أبوح بأي شيء يخصك
    Komik olan, gerçekten birilerine şifremi söylemem gerek çünkü beni yiyip bitiriyor. Open Subtitles الأمر الغريب هو أنني أود حقاً أن أبوح به لشخص ما لأنه يقتلني في داخلي
    Ölmeden önce söylemem gereken bir şeyler var. Open Subtitles هنالك عدة أشيـاء أريد أن أبوح لك بهـا قبل أن نموت
    En söylenmeyecek kisiye srlarm söylüyorum. Open Subtitles أبوح بأسراري للشخص الذي يتوجب عدم اطلاعه على الأسرار
    Ne olduğunu bir bayan varken söyleyemem. Open Subtitles لا أريد أن أبوح بهذا الكلام أمام إمرأة
    Önceden olduğu gibi sana sır vermek bu neredeyse doğal geliyor. Open Subtitles هذا طبيعي نوعاً ما... أن أبوح لكِ عما بصدري كما تعودت...
    Eğer bunu bir daha yapmamaya söz verirsen babana bir şey söylemem. Open Subtitles إذا وعدتيني ألا تكرري هذا الأمر مرة اخرى.. فلن أبوح لوالدكِ بأي شيء.
    Beni bırakırsan kimseye bir şey söylemem. Open Subtitles إذا سمحت لي بالذهاب، لن أبوح بشيء لأي شخص.
    Tanrım, bunu sana uzun zaman önce söylemem gerekirdi. Open Subtitles يا إلهي، كان ينبغي أنْ أبوح لكِ بهــذا مُنذ وقـــــت طويل.
    Kimseye bir şey söylemem dedim. Yemin bile ettim. Open Subtitles وقد وعدته بألا أبوح به لأي شخص
    Asla söylemem. Sırrımı tutarsan, ben de seninkini tutarım. Open Subtitles لن أبوح بالسر، احفظ سري، وسأحفظ سرك
    Söyleyeceklerinizi kimseye söylemem. Open Subtitles أرجوك ، لن أبوح بأي شيء تقوله لي
    Lütfen. Söyleyeceklerinizi kimseye söylemem. Open Subtitles أرجوك ، لن أبوح بأي شيء تقوله لي
    Onu tanımıyorum. Kimseye bir şey söylemem zaten. Open Subtitles لا أعرفه و لن أبوح بالسر أبداً
    Sana şu an bu sırrı söylüyorum çünkü annemiz ve babamızın biz yaşayalım diye kendi hayatlarını feda ettiğini bilmeni istiyorum. Open Subtitles هذا سرّ أبوح لك به الآن لأنّي أودّك أن تدركي أن أبانا وأمنا ضحّيا بحياتيهما لكيّ نحيا.
    Üzgünüm ama asla söyleyemem. Open Subtitles آسف لا أبوح بهذه الأسرار أبداً
    Size bir sır vermek istiyorum, Başkan Bey. Open Subtitles أود أن أبوح لك بسراً, أيها الوزير
    Yani psikiyatristin, her şeyin bittiğini ama bunu benim söylememi beklediğini söylemedi mi? Open Subtitles إذًا، طبيبتك النفسيّة لم تخبرك أنّك أدركتِ أن الأمر قُضي، لكنّك تنتظرينني أن أبوح بذلك؟
    Evet. söylememem için söz verdirdi. Şaka yaptığını söyledi. Open Subtitles جعلتني أقطع وعداً ألا أبوح بذلك، كان مفترضاً أن تكون مزحة
    Haydi. Kimselere söylemeyeceğim. Open Subtitles تكلمي لن أبوح لأحد
    Merak etmeyin, bütün pis detayları burada açıklamayacağım ama hepsini kitabımda bulabilirsiniz. Open Subtitles لا تقلق، لن أبوح بالتفاصيل الآن ولكن كل شئ سينشر في الكتاب حسناً، توقفا عند هذا الحد وهناسنأخذ..
    Ben Omar Siddiqui ne olursa olsun, asla bu sihir sırlarını açıklamayacağıma yemin ederim. Open Subtitles أنا (عمر صدِّيقي) أتعهَّد بأنِّي لن أبوح بأسراري بأي وسيلة كانت لأي شخص ليس بساحر سواء كنت أعرفه أم لا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus