"أبيضٌ" - Traduction Arabe en Turc

    • beyaz
        
    O jüri kararını duyduktan sonra iyice beyaz hissettim. Open Subtitles بعد مشاهدتي لذلك الحكم القضائي أشعر أني أبيضٌ للغاية
    Ben seni, üstünde kırışmış fitilli kadifeden bir ceket giyen yanında kayıt cihazı olan pasaklı, beyaz bir adam olarak görüyorum. Open Subtitles ..بالنسبة لي أنت رجلٌ أبيضٌ قذرٌ ، ترتدي معطفاً قطنياً مجعّداً ، مع جهاز تسجيل
    Ne? Ne? Sarı saçlı beyaz bir adam. Open Subtitles إنّهُ رجلٌ أبيضٌ أشقر الشعر إنّهُ يعرفهُ منذ وقتٍ طويل.
    Bilemiyorum... Sen büyük beyaz elbisenin içinde.. orada erimiş çikolata.. Open Subtitles ... لا أعرف ... أنتِ، و ثوبٌ أبيضٌ كبير، و شوكلاته ذائبه
    Bir beyaz taş daha gitti. Open Subtitles ذلكَ حجرٌ أبيضٌ آخر
    Vahşi beyaz çocuk seni. Open Subtitles إنَه فتى أبيضٌ جامحٌ
    Mary'nin kar beyaz postu olan küçük bir kuzusu vardı ve Mary nereye giderse kuzusunu da götürürdü. Open Subtitles كان لدى (ماري) حمل صغير ... وكان صوفه أبيضٌ كالثّلج ... (وكلّ مكانٍ ذهبت إليه (ماري كان الحمل عازِماً للذهاب إليه
    beyaz olduğu belli zaten Marlene. Amına koyayım. Open Subtitles بالتأكيد إنه أبيضٌ لعين، (مارلين)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus