"أبيعه" - Traduction Arabe en Turc

• sattığım
• satmam
• satmak
• satarım
• satmaya
• satacak
• satmadım
• satacağım
• satabilirim
• satmayacağım
• satmazdım
• satmıyorum

Parr kalıntılarına ve tüm pisliklerine sahibiz, bu sattığım büyük bir parça.
ّ مسبقاً لدينا بقايا حطام بار هذا عنوان كبير.سوف أبيعه

Ne sattığım ve kime sattığım en son endişelenmen gereken şey...
إن ما أبيعه و لمن سأبيعه هو آخر شيء عليك أن تقلق بشأنه

Ama bunun için masum bir adamı satmam gerekiyor.
"بالطبع عليّ أن أخون رجلاً بريئاً وكأني أبيعه عند النهر"

İnan bana satmak istediğim şeyi almak isteyecektir.
و ما أريد أن أبيعه له ، صدقنى سيريد أن يشتريه

Çok paraya da satarım.
لذا يجب أن أبيعه لقاء الكثير من المال أيضا

Elimde bir at var, satmaya çalışıyorum.
حصلت على هذا الحصان في أنيكس وكنت أريد أن أبيعه

- Sana satacak başka bir şeyim yok demiştim.
لقد أخبرتك ليس لدي ما أبيعه لك

Çünkü diğer işlerde ona 1 milyon dolara kırık bir kutu satmadım.
لا أبيعه صندوق معطوب مقابل مليون دولار أين يوجد المسدس في هذه؟

Kendi pamuğumu yetiştirmekle kalmayıp dokuyup öyle satacağım.
اننى لن أزرع فقط القطن ، بل سأنسجه و أبيعه

Malı alıp burada satabilirim, onunla da borcumu öderim.
أحضر الهيروين يمكن أن أبيعه.. وأعطيك نقودك

O hiçbir şey etmez fakat ben onu satmayacağım.
إنه لا يساوي شيئاً ولكنني لن أبيعه

Çünkü sattığım şeyin müşterilerimi öldürmediğini biliyorum.
أدركت هنا بأن هذه فرصتي لأكون شخصٌ ما بإمكانه النوم ليلاً لأنني أعلم بأن ما أبيعه

Ayrıca sattığım her ürünün otuz gün içinde para iade garantisi var.
و كل ما أبيعه قابل للارجاع خلال فترة 30 يوماً كضمان

Bu, internette sattığım bir çocuk kilidi.
إنه جهاز سلامة الطفل الذي أبيعه علي الإنترنت

Doğum için paraya ihtiyacı olduğundan satmam için verdi.
-إذن تكسبين جيداً من عملك حتى تشتري جوال كهذا -إنه لصديقتي ، أعطتني أياه لكي أبيعه -لأنها تحتاج للمال لولادة طفلها

Köydeki evi asla satmam.
‫وبيت في القرية، لن أبيعه أبدا.

Bir iş, tamam mı? Ona satmak istediğim bir şey olduğunu söyle.
اٍنه عمل جيد - لدى ما أبيعه له ، لدى -

Üzgünüm, Bart. Onu satmak zorundayım.
آسف يجب أن أبيعه

- İstediğime istediğimi satarım sen hariç.
أيّ شئ أبيعه إلى أي شخص ماعداك

Biliyorum. Ona kokulu tütün karşılığında kahve ve odun kömüründen oluşan bir karışım satmaya çalıştım.
لقد حاولت أن أبيعه خليط من القهوة والفحم

- O zaman bana satacak bir şey verin.
حسنٌ، إذاً أعطوني .شيئًا لكي أبيعه

Onlara hiçbir şey satmadım.
{\pos(192,230)} لم أبيعه لهم. {\pos(192,230)}

Bu sayede bir rahibe satabilirim hem.
يمكنني أن أبيعه لكاهن

Bilmiyorum, ama onu satmayacağım.
لا أدري ، ولكنني لن أبيعه

Tüm dünyadaki avuç içleriyle en uyumlu yazılım olmasaydı satmazdım, inan bana.
إذا لم يكن ...أكثر البرامج توافقاً مع الحاسبات المحمولة حول العالم... فلن أبيعه

Keyfimi kaçırma. Ben bunları satmıyorum. Bu tamamen bana ait kişisel malzeme.
هذا ليس ما أبيعه هذا مخزوني الشخصي منها