Keşke babam ve büyükbabam, bunu görebilselerdi. | Open Subtitles | لكني سأخبركم أني أتمنى لو كان أبي وجدي هنا لمشاهدة هذا |
babam ve büyükbabam Birleşik Devletler laboratuarında çalışıyorlar. | Open Subtitles | إن أبي وجدي يعملان بجد في مختبر أمريكي |
O günden beri babam ve büyükbabam neredeyse hiç konuşmadı. | Open Subtitles | ومنذ ذلك اليوم أبي وجدي بالكاد يتحدثون |
Babamın ve büyükbabamın yapamadığı şeyi ben yapacağım ve sonunda her şey değişecek! | Open Subtitles | سأفعل مالم يستطع أبي وجدي فعله وكل شيئ سيتغيّر أخيراً |
Aslında, oğlumuzun adını Henri koyacağız, Babamın ve büyükbabamın adı. | Open Subtitles | سنسمي ابننا هنري، مثل أبي وجدي. |
Sen inanılmazsın, Ray. O şeyin içinde, babam ve büyükbabam gibi daha birçok insan var. | Open Subtitles | أبي وجدي بتلك القلعة مع (سكاريت) والعديد من الناس |
babam ve büyükbabam eskiden çiftçilermiş. | Open Subtitles | أبي وجدي كانوا مزارعين |
babam ve büyükbabam, ikisi de Başkanmış. | Open Subtitles | أبي وجدي كلاهما رؤساء |
babam ve büyükbabam, ikisi de başkanmış. | Open Subtitles | أبي وجدي كلاهما رؤساء |