"أتاني" - Traduction Arabe en Turc

    • bana geldi
        
    • Ento
        
    • yanıma geldi
        
    • bana gelirdi
        
    • konuşma yapmam
        
    Adebisi bana geldi ve Wangler'ın Open Subtitles أتاني أديبيسي و طَلَبَ أنَ وانغلَر، الشاعِر و بيرس
    bana geldi ve dedi ki, "Movember'a başladığınız için teşekkürler." TED أتاني قائلا : " شكرا لأنك ابتدأت موفمبر "
    Yaşlı adam bana geldi ve şöyle dedi: Open Subtitles أتاني والدي بعد ظهيرة يوم ما وقال:
    Ento Palmer dersi bitirirken, ona sordum. Open Subtitles أتاني البروفسور بالمر في نهاية الدرس.
    Bu dinleyiciler arasındaki çoğunuzun arkadaşı ve yedi yıl önce, Aaron bir soruyla yanıma geldi. TED هو صديق للعديد منكم في الحضور، قبل سبع سنوات، أتاني آرون بسؤال.
    Girdiği her işi kaybeder ve yardım için bana gelirdi. Open Subtitles فشل في كل وظيفة أتاني بغية المساعدة
    Biliyorsunuz, Chris konuşma yapmam için ilk geldiğinde ona hayır dedim çünkü kurmak istediğim şeyi, bilirsiniz kişisel bağlantıyı kuramayacak gibi hissettim. TED عندما أتاني كريس و طلب مني التحدث في تيد ، قلت لا. لأني أحسست بأني لن أتمكن من الحصول على ذلك الاتصال الشخصي، تعلمون، الذي أردته.
    Bu sabah, iki takım elbiseli bana geldi ve benden yeni arazi araçlarını onaylamamı istediler. Open Subtitles إذن ، بعد ظهر هذا اليوم أتاني رجلان... وطلبا منّي تأييد سيّارة رياضيّة جديدة
    Bir adam bana geldi ve dedi ki "Sana güzel bir kız buldum". Open Subtitles رجل أتاني وقال: "وجدت لك فتاة لطيفة"
    Avukatı bana geldi. Open Subtitles وقد أتاني محاميه
    Jim, yaratıcı bir güvenlik tavsiyesi için bana geldi. Open Subtitles لقد أتاني (جيم) من أجل مشورة أمنية استثنائية
    Victor Colleano, Palm Court'daki bir garson, bana geldi ve şüphelendiğini söyledi. Open Subtitles (فكتور كولويونو) نادل بصالة الطعام. أتاني , وأعرب عن شكوكه.
    Bölümümün rakamlarını gösterdiğimde Timmy bana geldi ve "Bunu nasıl becerdin?" dedi. Open Subtitles عندما قدّمت إحصائيات قسمي، أتاني (تيمي) وقال: "كيف فعلتها بحقّ الجحيم؟"
    Ajan Ressler ona yardım etmem için bana geldi ki yardımını da aldı. Open Subtitles لقد أتاني العميل (ريسلر) من أجل المساعدة .والتي قدمتها
    Andrew Epperly bir süre önce bana geldi. Her şeyi değiştirecek bir çalışma için fon gerektiğini söyledi. Open Subtitles أتاني (أندرو إيبارلي) منذ حين وقال إنه احتاج تمويلًا لدراسة ستغير كل شيء.
    Ento Palmer dersi bitirirken, ona sordum. Open Subtitles أتاني البروفسور بالمر في نهاية الدرس.
    Sokakta ıvır zıvır satarken biri yanıma geldi. Open Subtitles عندما كنتُ أبيع الخردة في الشارع, أتاني شخصٌ ما.
    Oklahoma'da da durum keza böyleydi; belediye başkanı bana üzgün bir şekilde yanıma geldi, çünkü Prevention dergisinde, yayalar için tüm ülkedeki en kötü şehir seçilmişlerdi. TED هكذا كانت مدينة (أوكلاهوما)، حينما أتاني العمدة غاضبًا للغاية، حينما وضعوا اسم المدينة بمجلة (Prevention) كأسوأ مدينة للمشاة في الولايات المتحدة.
    Girdiği her işi kaybeder ve yardım için bana gelirdi. Open Subtitles فشل في كل وظيفة أتاني بغية المساعدة
    TED patlamasından sonra olan acaip şeylerden biri de ülkenin her yerinde konuşma yapmam için davet almamdı -- okullar ve veli toplantılarından tutun, Fortune 500 şirketlerine kadar. TED أحد الأشياء الغريبة التي حصلت هو، بعد انفجار تيد (تشير إلى كلمتها الأولى)، أتاني الكثير من العروض للتحدث عبر البلاد -- في المدارس ولقآت الأهل وحتى أفضل 500 شركة في مجلة فورتن.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus