"أتباعي" - Traduction Arabe en Turc

• halkım
• adamlarımı
• Adamlarım
• adamlarımdan
• takipçilerim
• Dalkavuklarım

Ve halkım bizi buradan... ..uzaklara götürecek olan gemiye binmek için kaleden çıkacak.
ويخرج أتباعي من الحصن إلي مكان إنتقال بعيد عن هنا

Benim halkım oylamada seni seçmedi.
فقد قام أتباعي بالتصويت لإخراجكِ

Beni koruyarak... adamlarımı daha büyük bir tehlikeye attın.
فإنَّكـَ تُعرِضُ أتباعي لخطرٍ أكبرَ بكثير

Kurallarım var. Kendi adamlarımı satmak buna dâhil değil.
فلدي فضيلة لا تشتمل على أن أنقلب على أتباعي

Adamlarım da delil toplamada pek başarılı sayılmazlar.
و أتباعي ليسوا ماهرين في التعامل مع الأدلّة.

Planın, adamlarımdan biriyle anlaşma zemini ayarlayıp taleplerin gerçekleşene kadar yüzüğü vermemek üzerineydi.
إقتضت خطتك بعقد إتفاق مع أحد أتباعي. لتفرضي مطالبكِ وتعيدي الخاتم بعد أن يتم تنفيذها.

Sevgili takipçilerim sizi kim güvende tutuyor?
أتباعي الأحباء من يحافظ على حياتكم ؟

Dalkavuklarım bir kaç test yapıp, biraz kan alacak ve sonda torbanı boşaltacaklar.
سيأتي أتباعي لإجراء بعض التحاليل و سحب بعض الدم و إخلاء القسطر

Ama benim dünyamda her şey nakittir, ben Clay Davis'im ve halkım bir şeye ihtiyacı olduğunda beni nerede bulacağını bilir.
لكن من حيثُ أتيت يُفضّلون التعامل نَقدًا ..(وأنا (كلاي دايفيس إذا إحتاج أتباعي شيئا يعلمون أين يعثرون عليّ

- halkım sinirli ve şaşırmış durumda.
أتباعي مشوشون وغاضبون

Ve halkım kaleden çıktı
ويخرج أتباعي من الحصن

Bina umurumda değil, sadece adamlarımı çıkarmak istiyorum.
لا يهمني أمرَ المبنى ولا أريدُ سوى إخراجُ أتباعي فحسب

- Kendi adamlarımı satmak buna dâhil değil.
لا تشتمل على أن أنقلب على أتباعي

Kendi adamlarımı öldürebiliyorum.
يمكنني قتل أتباعي

Adamlarım hücredeki herkesle konuştu.
لقد طلبتُ من جميعِ أتباعي التحري عنكَـ في الحبس الإنفرادي

Adamlarım ölürken hiçbirşey olmamış gibi seyirci kalmam!
أنا لن أقف متفرجا بينما أتباعي يموتون

Bu mümkün değil. That's not possible... adamlarımdan hiçbiri canlı ele geçirilmeyecek.
هذا من المستحيل لن يؤخذَ أحدٌ من أتباعي حيَّاً.

Hayır... Bu adamlarımdan birinin dostunun şans eseri bulduğu bir şey aslında.
أخالفك، في الواقع كانت فكرة رفيق أحد أتباعي بمحض المصادفة

Bana dokunursan takipçilerim Lanetler Kitabı'nın gücü ile burayı yerle bir ederler.
إن مددت يدك علي سيقوم أتباعي بقصف قصرك هذا مع كل قوى "الكتاب الملعون"

takipçilerim beni terk etti.
أتباعي تخلّو عنّا

Hey! Dalkavuklarım! Sizi duyabiliyorum!
أتباعي يمكنني سماعكم