Herneyse, seninle değil yıldızla konuşuyordum. | Open Subtitles | على أي حال لم أكن أتحدث اليك كنت أتحدث الى النجمة |
Geçenlerde Dr. Inman'la konuşuyordum, ve dedi ki bir ay içinde hidrofonik takımı bizlere çilek sunacakmış. | Open Subtitles | كنت أتحدث الى الدكتور إينمان وهى قالت فريق الزارعة المائية سوف يحصل لنا على الفراولة بعد شهر تقريباً |
Evet. Annemle her zaman konuşurum. | Open Subtitles | نعم , أنا أتحدث الى أمي طوال الوقت |
Hayalet öykülerine geçmeden önce biriyle konuşayım. | Open Subtitles | دعوني أتحدث الى أحد قبل أن نبدأ كلنا بسرد قصص الأشباح |
Gerçekten David 'le konuştuğumu hissettim ve gerçekten cevap veriyordu! | Open Subtitles | شعرت فعلاً أننى أتحدث الى ديفيد وكان فعلاً يرد على |
Biriyle konuşmam gerekecek, ama halledebilirim. | Open Subtitles | سوف أتحدث الى شخص ما لكن أستطيع أن أنهيها |
Buda nesi ? Avukatımla görüşmek istiyorum lütfen. | Open Subtitles | اريد أن أتحدث الى المحامى الخاص بى من فضلك |
Nakliyecilerle konuşuyordum. | Open Subtitles | كنت أتحدث الى العمال الآن اكمل ماذا كنت تقول |
Çünkü oradaki insanlarla konuşuyordum ve az bir ihtimal de olsa, küçük bir fırsat, bir şans-- | Open Subtitles | لأني كنت أتحدث الى هؤلاء الناس هناك و هناك فرصة، فرصة ضئيلة و لكن فرصة |
Seninle konuşmuyorum. Buradaki bayanla konuşuyordum. | Open Subtitles | وأنا لا أتحدث أليك, أنا أتحدث الى السيدة هنا. |
Meslektaşlarımla konuşuyordum, ve ...hastalara bakıyordm. | Open Subtitles | كنت أتحدث الى الزملاء رؤية المرضى |
Val kabul ederse, neden olmasın? Şey peki tamam. Val ile konuşurum. | Open Subtitles | اذا وافقت (فال) , اذا لم لا ؟ حسنا , سوف أتحدث الى (فال) ـ |
- Sadece avukatıma konuşurum. | Open Subtitles | لن أتحدث الى في وجود محامي |
- Bayan Horton'la konuşurum. | Open Subtitles | - سوف أتحدث الى مسز هورتون |
Herkesin aklı iyice karışmadan eşimle bir konuşayım önce, tamam mı? | Open Subtitles | دعني ، دعني أتحدث الى زوجتي؟ قبل أن ينجن أحد |
Tamam, babanla konuşayım. | Open Subtitles | حسنا. حسنا , دعيني أتحدث الى والدك. |
Tally ile bir konuşayım, sonra sana dönerim. | Open Subtitles | دعيني أتحدث الى (تالي), وسوف أعاود الأتصال بك. |
Rick'le konuştuğumu görünce kafayı yedi. Baş etmek mümkün değil. | Open Subtitles | لقد اصبح مجنونا فقط لأنه رآني أتحدث الى ريك , انه شخص غير معقول |
gerçekten David'le konuştuğumu düşünüyorum. | Open Subtitles | انا فعلاص أعتقد أننى كنت أتحدث الى ديفيد |
- Kız kardeşimle konuşmam gerek. - Pekala. | Open Subtitles | علي أن أتحدث الى أختي - حسنًا سأرسل أحدهم - |
Avukatımla görüşmek istiyorum lütfen. | Open Subtitles | اريد أن أتحدث الى المحامى الخاص بى من فضلك |