"أتدرّب" - Traduction Arabe en Turc

• prova
• pratik
• Alıştırma
• Antrenman
• eğitim
• çalışıyordum
• antreman yapıyorum

Aslında bu güzel bir şey, çünkü benimle zorla prova yapıyordu.
ذلك جيد، لأنه تعوّد على ان يجعلني أتدرّب عليه معه.

Çok üzgünüm ama rol arkadaşıma ders için prova yapacağıma söz verdim.
أبدو سيئه لكنّي وعدت شريك بأنّني أتدرّب علي المشهد

Henüz yapabiliyorken biraz pratik yapmalıyım, öyle değil mi?
عليّ أن أتدرّب ما دام باستطاعتي ذلك, أليس كذلك؟

İmkânım varken, pratik yapmalıyım, değil mi?
عليّ أن أتدرّب ما دام باستطاعتي ذلك, أليس كذلك؟

Tüm hayatım boyunca, bu an için Alıştırma yaptım.
أوه ، إنظر ، لقد كنت أتدرّب طوال . فترة شبابي على هذه اللحظة

Ailemin evindeki Antrenman havuzundaydım.
كنتُ أتدرّب في بركة السباحة في منزل والديّ

Halk Merkezi'ndeki eğitim kampındayım.
أنا أتدرّب في المخيّم التدريبي في مركز الخدمة الاجتماعية.

Dün buraya gelmeden önce sahne arkasında konuşmama çalışıyordum ve hiç fikir ayrılığı yaşanmadığını farkettim.
أوتعلمون، قبل أنّ آتي هنا اليّوم، كنتُ وراء الكواليس، أتدرّب على خطابي. و لاحظتُ عدم وجود تضارب.

Biliyorum, istatistiklerim daha iyi olabilirdi, ama deliler gibi antreman yapıyorum.
أعرف أن احصائياتي يمكن ،أن تكون افضل لكنّني أتدرّب بشدّة

İki saattir prova yaptırıyorsun, tabii ki hazırım.
حسناً، جعلتِني أتدرّب لساعتين، لذا، نعم.

Çok kalabalık oluyordu. Ayrıca grubumla burada prova yapıyoruz.
لقد كان السطح مُزحماً حيث كنتُ أتدرّب وفرقتي هنا.

Ve canlı dokular üstünde pratik yapmanın önemini anlayabiliyorum, ama acilde hastalar var ve eğitimim insan üstünde pratik yaparak daha iyi gelişecektir.
وفي حين أقدّر أهمّية العمل على النسيج الحي، هناك حالات حوادث متعدّدة ومن الأفضل تثقيفي بأن أتدرّب على البشر

İnsanlar arasında daha normal olabilmek için pratik yapıyordum.
كنتُ أتدرّب لأكون طبيعياً أكثر حول الناس.

Sahte merdiven yürüyüşüm konusunda pratik yapıyordum.
كنت أتدرّب على مشيتي الكاذبة بالدّرج

Mandarinim için Alıştırma yapıyorum.
إنّي أتدرّب على اللغة الصينيّة الشماليّة.

Hergün Alıştırma yapmam lazım. Bu silah babamdan yadigar.
يجب أن أتدرّب يوميًّا، كما أنّه ذكرى من أبي.

Sadece sihir. Kar Kraliçesi'ni yakalayabilmek için Alıştırma yapıyordum.
إنّه مجرّد سحر كنت أتدرّب عليه للإمساك بملكة الثلج

Evet, bir gün önce Antrenman yapayım diye kartını bana vermişti.
أجل، لقد أعارني إيّاها في اليوم السابق حتى أتدرّب.

Antrenman, spor ve iyi besleneceksin.
حسنا، أحسب، أتدرّب. وصلت إلى تأكل حقّا...

Benim eğitim alma amacım iç bölgede rahat bir hayat sürmek değildi.
لم أكن أتدرّب من أجل أن أعيش في المنطقة الداخلية

Pardon, beni korkuttunuz. Ben sadece konuşmama çalışıyordum da.
آسفة، لقد أفزعتني، أتدرّب على خطبتي التي سألقيها لاحقًا

Ben kendi başıma antreman yapıyorum.
أتعرفين ـ أنا أتدرّب لوحدي