Gençken, her şeyi deneyip tadına bakmak neyin ne olduğunu bilmek ve hatalardan pişmanlık duymamaktı hayat görüşüm. | Open Subtitles | عندما كنت بشبابي، كان شغفي أن أجرّب كل شيء، أتذوّق الأشياء مهما كانت، |
Yemiyorum güzelim, tadına bakıyorum. | Open Subtitles | أنا لا آكل عزيزتي بل أتذوّق فقط |
Körüm ama senin gibiyim. Yiyorum, içiyorum, her şeyin tadına bakıyorum. | Open Subtitles | أنا مثلك أشرب، آكل، أتذوّق |
Ve bu yaşıma kadar bu elmalardan daha leziz bir şey de tatmadım. | Open Subtitles | و حتّى اليوم، لم أتذوّق ألذَّ من الفاكهة التي تقدّمها. |
Kırk yıldır insan kanı tatmıyorum. | Open Subtitles | .أنا لم أتذوّق الدم البشري لـ "40" سنة |
Harikulade. Hiç böyle bir şey tatmamıştım. | Open Subtitles | إنّه رائع لم أتذوّق شيئاً مثلَه أبداً. |
Gerçeğinin tadına bakacağım. | Open Subtitles | سوف أتذوّق حقيقتكِ. |
Görürsün sen. tadına bakayım. | Open Subtitles | دعيني أتذوّق |
Diyebileceğim tek şey bundan iyisini hiç tatmadım... | Open Subtitles | كلّ ما يمكنني قوله هو أنّي لم أتذوّق شيئًا أفضل قطّ. |
Neredeyse yüz yıldır bakire kanı da tatmıyorum! | Open Subtitles | ! و تقريباً مئة سنة لم أتذوّق بتول |
Daha önce dondurulmuş yoğurt kadar güzel bir şey tatmamıştım. | Open Subtitles | لمْ أتذوّق أيّ شيء كاللبن المجمّد هذا |