Bak, yaşım 32 ve bekarım hiç evlenmeyeceğim. | Open Subtitles | إن عمرى 32 عاماً و لست متزوجاً ، و لن أتزوج أبداً |
Annem ve babam sürekli kavga ederdi. "Ben evlenmeyeceğim." derdim ben de. | Open Subtitles | والدايّ كانا في شجار دائم، وكنت أقول أنني لن أتزوج أبداً. |
Belli bir zaman hiç evlenmeyeceğim sandım. | Open Subtitles | من فترة قصيرة كنت أعتقد أنني لن أتزوج أبداً |
Biyolojik saatim böyle tik-tak ediyor, ve bu davanın gidişatına bakılırsa, asla evlenemeyeceğim. | Open Subtitles | ساعتي البيولوجية تدق بهذه الطريقة وبالطريقة التي تسير عليها القضية فإني لن أتزوج أبداً |
Fark ettim ki, beze şeyim yüzünden asla evlenemeyeceğim... Ama bir bekârlığa veda partisi istiyorum. | Open Subtitles | عرفت بأنني لن أتزوج أبداً بسبب غدتي ولكنني أريد حفلة توديع العزوبية |
Oh, Tanrım asla evlenmeyeceğim, ve tuhaf ailem bunu ikinci kez yapıyor. | Open Subtitles | يا إلهي! لن أتزوج أبداً. في حين أن والديَ سيفعلانها ثانيةً. |
Asla evlenmeyeceğim. Güzel bir yanı yok. Bu doğru değil. | Open Subtitles | لن أتزوج أبداً, لا يوجد جانب نافع منه |
Olan biriyle de asla evlenmeyeceğim. | Open Subtitles | ولن أتزوج أبداً من هي في ذلك المنصب. |
Ben evlenmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أتزوج أبداً. |
Ben asla evlenmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أتزوج أبداً. |
Asla evlenmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أتزوج أبداً |
Asla evlenmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أتزوج أبداً |
Bazen düşünüyorum ki asla evlenemeyeceğim. | Open Subtitles | تعرف، أحياناً أظنني لن أتزوج أبداً |