Ama sizinle deneyimlerimizi ve şimdiye kadar neler öğrendiğimizi paylaşmak istiyorum umarım bunun biraz da olsa bu tartışmaya katkısı olur. | TED | لذا أود أن أتشارك وإياكم تجربتنا وما تعلمناه حتى الآن ونأمل أن نساهم بجزء بسيط في هذه المحادثة |
Evdeki hizmetçilerimle odamı paylaşmak gibi bir şey bu. | Open Subtitles | سيبدو الأمر كأنني أتشارك الغرفة مع أحد خدمي في وطني |
Bildiğiniz gibi, çocuklarımın velayetini eski kocam George ile paylaşıyorum. | Open Subtitles | كما تعلم, إنّني أتشارك حضانة ولداي مع زوجي السابق, جورج. |
çapraz bağlılık sistemlerinin bulunuşu ve kitle tahrip silahlarının bulunuşu şu anlama geliyor, her geçen gün artarak, Düşmanımla aynı kaderi paylaşıyorum. | TED | ظهور الترابط وأسلحة الدمار الشامل يعني أنه، وبتزايد، أتشارك في مصيري مع عدوي. |
Böyle devam ederse hiçbir şeyi paylaşmam. | Open Subtitles | لن أتشارك معكم بالحديث مجددًا لو . داوم على قيامه بذلك |
13 yaşındayım ve hala kardeşimle ortak kullanıyorum. | Open Subtitles | ولكني في الثالثة عشر، ويجب أن أتشارك مع أختي الصغيرة |
Gaby, bu benim hahatımdaki en gurur verici gün olacak ve ben sahneyi başka biriyle paylaşmayacağım. | Open Subtitles | و لن أتشارك بالأضواء الساطعه مع أي أحد |
Lanet yatağını paylaşmayı ben istemedim. | Open Subtitles | فأنا لم أطلب أن أتشارك معكِ سريرك اللعين |
Asla insanlara benim varlığımı paylaşmadığımı söyletme. | Open Subtitles | لا أدع أحداً أبداً يقول بأنني لا أتشارك الثروة |
Annem ve Rufus'un çıkmasıyla yeterince zorluk yaşadım fakat erkek arkadaşımla bir kardeş paylaşmak mı? | Open Subtitles | كان لدي مايكفي من المشاكل مع فكرة ان امي وروفس يتواعدان ولكن الان ان أتشارك مع صديقي بأخ؟ |
Ama bunun yanında penisinin fotoğrafını görmek isteyen bir kızla partnerimi paylaşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لكن أنا لا أريد أن أتشارك ممارسة الجنس مع فتاة آخرى التي يبدو عليها أنها تطلب قضيبكصورةلـ |
Evet ama ben bu serveti paylaşmak isterdim çocuklarım için biriktirmek değil. | Open Subtitles | أجل، لكني أود أن أتشارك هذه الثروة. لا أن أحفظها لأبنائي. |
Biliminizin seksi ve mühendisliğinizin heyecan verici olduğundan emin olmanız için bunu yapabileceğinizin birkaç anahtarını sizinle paylaşmak istiyorum. | TED | أريد أن أتشارك معكم بعض المفاتيح لكيفية فعل ذلك للتأكد من أننا نرى العلم كشيء جذاب ومثير وأن الهندسة تدعو للانخراط فيها. |
Ama sizinle sadece birkaçını paylaşmak istiyorum. | TED | لكن أودُّ أن أتشارك معكم القليل. |
Meyhane öyle kalabalık ki odamı biriyle paylaşıyorum. | Open Subtitles | الفندق مزدحم جداً و كان علي أن أتشارك بالغرفة |
Maymunlarla bazı fiziksel özellikler paylaşıyorum diye bu beni bir maymunun amcası yapmaz, öyle değil mi? | Open Subtitles | فقط لأنني أتشارك صفات فسيولوجية مع القردة لا يجعلني ذلك عمهم، أليس كذلك ؟ |
Örneğin, ben kendi stüdyomu biriyle paylaşıyorum. Akılsız bir ahmakla. | Open Subtitles | على سبيل المثال، أنا الآن يجب أن أتشارك مع هذا الأحمق ، الذي يجب أن يبقى مجرد نكرة |
O psikopat kundakçıyla aynı kanı paylaşmam imkansız. | Open Subtitles | مِن المُستحيل أن أتشارك الدم مع ذلك المريض النفسي المُضرم للحرائق. |
O zaman paylaşmam gerekmez. | Open Subtitles | و حينها لن أضطر أن أتشارك معكما أي شيء |
O zaman ben iyi dostum Howard ile ortak olmak istiyorum. | Open Subtitles | في هذه الحالة، أريد أن أتشارك مع صديقي هاورد |
Evlilik yatağımı senin gibi biri ile paylaşmayacağım. Orospu! | Open Subtitles | أنا لن أتشارك سريرنا مع كحبة |