"أتصور أن" - Traduction Arabe en Turc

• düşünmemiştim
• Sanıyorum
• düşünemiyorum
• hayal

Ray Gibson'un umudunu kaybedeceği günü görmeyi hiç düşünmemiştim.
لم أتصور أن يأتي اليوم الذي يتخلى فيه ري جنسن عن الأمل

Punisher'ın haftasonunda kafasını dinlemek isteyeceğini hiç düşünmemiştim.
لم أتصور أن المعاقب سيأخذ عطلة نهاية اسبوع طويلة

Affedersin. Cezalandırıcı'nın hafta sonu tatili yapacağını hiç düşünmemiştim.
لم أتصور أن المعاقب سيأخذ عطلة نهاية اسبوع طويلة

Sanıyorum ki makineler kalıba zarar verecek kadar güçlü ve baskı sonrasındaki her paranın üzerinde çarpışma izi oluyor.
أتصور أن الآلات قوية بما يكفي لإتلاف القوالب فعلاً، وأية قطعة نقدية تُدمغ بعد ذلك ستكون عليها آثار التصادم.

Sanıyorum bu odayı inşa ederken hükümdarların hükmettiklerini korkutmasını istemişler.
أتصور أن هذه الغرفة قد بُنيت حتى يتمكن الحاكمون من صنع قرارات مخيفة

Haftanın her akşamı bir randevun olmalı. Aksini düşünemiyorum.
لأنني حتى اللآن, لا أتصور أن إمرأة مثلك لا تمتلك موعد غرامي كل ليلة في الأسبوع

Yani, yapabileceğini düşünemiyorum ama artık onu tanıyamıyorum bile.
أعني ، لا أتصور أن بإمكانه ، لكن ولكنيّ لا أعلم من هو بعد الآن.

Ben bizim konuğumuz olarak hayal etmeyin şey yemiş oldukça uzun bir süre için.
لا أتصور أن ضيفتا قد أكل أي شيء منذ وقت طويل

Konuşmanın bu şekil alacağını hiç düşünmemiştim.
لم أتصور أن تسري هذه المحادثه على هذا النحو

Tekrar resim yapabileceğimi hiç düşünmemiştim... ama eğer denemezsem bunu bilemem ki.
لم أتصور أن أكون قادرا على الرسم مجددا... لكني لن أعرف إن لم أحاول

Bunların bir anlamı olacağını hiç düşünmemiştim.
لم أكن أتصور أن هذا سيكون عظيماً

Evet ama birbirleriyle takılacaklarını düşünmemiştim.
نعم, ولكن لم أتصور أن يأتوا

- Bütün bunların olacağını düşünmemiştim.
لم أتصور أن كل هذا كان سيحدث

Sanıyorum bu kişi daha sonra soruşturma kuruluna ifade verecek.
أتصور أن هذا شخص هو الذي سوف يقوم بالشهادة أمام هيئة المحلفين الكبرى في وقت لاحق؟

Adaylık propagandalarının çok karmaşık olduğunu Sanıyorum.
أتصور أن الحملات أشياء معقدة جدا

Onlar da öyle yapar Sanıyorum.
لذا، أتصور أن هذا ماسيفعلونه.

Sanıyorum ki Burt Lancaster'ın annesi ve teyzelerinde yarattığı etki ona bir tür sihir gibi gelmiş.
أتصور أن التأثير الذي تركه "لانكاستر" على والدته وعماته... بدا وكأنه نوع من السحر

Babamın başının belaya girdiğini düşünemiyorum.
عندما كان يقع في مشكلة ما لا أتصور أن أرى والدي في مشكلة

Nikolai'ın başkasını sevdiğini düşünemiyorum bile.
لا أتصور أن يحبَّ (نيكولاي) غيرك.

Endişelerinden birinin cinsel birleşme beklentisi olabileceğini hayal ediyorum.
أتصور أن إحدى مخاوفك هي إحتمالية ممارسة الجِماع الجنسي