Evliliğin kural ve yükümlülüklerine göre yaşamak ne kadar mümkün bilemiyorsun. | Open Subtitles | على أي حال، فمن الممكن أن أتعايش مع روتين واستلزمات الحياة الزوجية. |
Harika. Bundan sonra kimsenin beni görmediği bir dünyada yaşamak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | عظيم ، يجب أن أتعايش مع حقيقة أن لا أحد يرانى |
Bununla yaşıyorum, Tristan, senin de söylediğin gibi yaşamak zorundayız. | Open Subtitles | أنا أتعايش مع هذا ياتريستان لأنك قلت أننا يجب أن نفعل هذا |
- Hiçbir sorun olmadan insanlarla yaşayabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أتعايش مع الناس، وألا يكلفني ذلك أي شيء. |
Biletleri alırsam, bununla yaşayabilirim. | Open Subtitles | إن حصلنا على تذاكر الرحلة البحرية فأجل، يمكن أن أتعايش مع ذلك |
Böyle yaşayamam. Diğer insanlarla yaşamam lazım. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أعيش يجب ان أتعايش مع الناس |
Bilirsiniz, tüm bu şeylere rağmen normal yaşarım sanmıştım. | Open Subtitles | ...أتدري، ظننتُ أنني يُمكن أن أتعايش مع الأمر أضعه وراء ظهري |
Bununla yaşıyorum, Tristan, senin de söylediğin gibi yaşamak zorundayız. | Open Subtitles | أنا أتعايش مع هذا ياتريستان لأنك قلت أننا يجب أن نفعل هذا |
Onun nasıl biri olduğunu anlayamadığım gerçeğiyle yaşamak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أتعايش مع حقيقة أني لم ألاحظه على حقيقته. |
Yaptığı her kötü şeyin pişmanlığıyla yaşamak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أتعايش مع الشعور بأن أي أشياء فظيعة قام بها، |
Bununla yaşamak isterdim ama yapamam. | Open Subtitles | أتمنى لو أستطيع أن أتعايش مع هذا ،لكنّي لا أستطيع |
yaşamak istemidiğim bir çok şeyle yaşıyorum zaten. | Open Subtitles | علي أن أتعايش مع الكثير من الأشياء التي لا أتقبلها |
Çekimlere geçmeden önce onu içimde yaşamak isterim... | Open Subtitles | يجب أن أتعايش مع شخصيتي_BAR_ لبعض الوقت قبل التصوير |
- Yine de bununla yaşamak zorundayım. - Evet, ben yeterince yaşadım. | Open Subtitles | ما زال علي أن أتعايش مع ذلك - نعم ، لقد تعايشت مع الأمر بشكل جيد - |
Reklam panolarıyla yaşayabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أتعايش مع طاولات المنقار. |
Posterlerle bile yaşayabilirim. | Open Subtitles | وأيضاً يمكننى أن أتعايش مع الملصقات. |
Böyle yaşayamam. Diğer insanlarla yaşamam lazım. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أعيش يجب ان أتعايش مع الناس |
Bazıları bununla yaşamam gerektiğini söylüyor. Ama yapamam. | Open Subtitles | ولكن بعض الناس يقولوا لي أن أتعايش مع هذا الوضع، ولكني لا أستطيع |
Bu yalanı yaşamam mı gerekiyor? | Open Subtitles | يفترض أنني أتعايش مع هذه الكذبة.. |
Ben bununla nasıl yaşarım bilemedim. | Open Subtitles | لمْ أعرف كيف يمكن أنْ أتعايش مع ذلك |
Eski hayatımda başarısız olduğum gerçeğiyle yaşayabilirdim ama yeni hayatımda da başarısız olmaktan çok korkuyorum. | Open Subtitles | أمكنني أن أتعايش مع كوني إخفاقًا في حياتي القديمة. لكني خفت أن أكون إخفاقًا بحياتي الجديدة. |
Bu gerçekle yaşamaya çalışacağım. | Open Subtitles | سوف أتعايش مع ذلك |