Beni o hücrede çürümeye terk etmeyeceğini biliyordum. Bunun için sana minnettarım. | Open Subtitles | لن تتمكن من أن تدعني أتعفن في السجن ، وقد أعجبني تصرفك هذا |
Üç en yakın arkadaşım. Her ne kadar bu yaz beni çürümeye terk ettilerse de yenilerini aramıyorum. | Open Subtitles | ثلاثة صديقات مفضلات وعلى الرغم من أنهن تركنني كي أتعفن في هذا الصيف |
İçeriden çürüyorum. Ama ölmüyorum. | Open Subtitles | انا أتعفن من الداخل . لكنني لا أموت |
Hapishanede çürümek benim güzel zaman anlayışıma pek uygun değil. | Open Subtitles | أن أتعفن في السجن ليس ما أسميه الحياة الطيبة |
Öyle yapsanız iyi olur çünkü o adamın şirketimi ele geçirmesindense hapiste çürürüm daha iyi. | Open Subtitles | من الأفضل أن تفعل ذلك لأنّي أفضل أن أتعفن في السجن على أدع شخصاً مثله يتولى إدارة شركتي |
Kurtçuklarla çürümem için beni bir cüzzam hastanesine yollamalılar. | Open Subtitles | أرسل إلى مُستعمرة المجذومين لكي أتعفن مع الديدان و أنسى كُل هذا. |
Masanda oturmak yerine, zindanlarında çürümeyi yeğlerim. | Open Subtitles | أفضل أن أتعفن في زنزانتك على الجلوس إلى مائدتك |
Milyonlarca yılı o kafeste geçirdim yalnız ve korkarak, umarak ölmek için yalvararak! | Open Subtitles | قضيت ملايين السنين و أنا أتعفن في ذلك القفص وحيدة .. و خائفة, أتمنى |
Beni bir sokakta çürümeye mi bırakmak istiyorsun? | Open Subtitles | تريد التخلي عنّي ببساطة أتعفن في زقاق بمكان ما؟ |
Bir hayatım vardı, sonra da beni burada çürümeye bıraktılar! | Open Subtitles | لقد كان لديّ حياة، وبعدها تركوني هنا أتعفن |
Sadece sonunda beni karanlıkta çürümeye bıraktığın için ödeğiştiğimize sevindim. | Open Subtitles | إنّي سعيدة جدًّا لكوني أخيرًا انتقمت منك لتركي أتعفن في الظلمة. |
Jared beni bir Sovyet hapishanesinde çürümeye terk etti. | Open Subtitles | جاريد تركنى كى أتعفن فى السجن السوفيتى |
Beni hapiste çürümeye mi bırakıyorsun? | Open Subtitles | أنت فقط تركتني أتعفن في السجن؟ |
Sürü beni burada çürümeye terk etti. | Open Subtitles | لقد نفاني القطيع هنا حتى أتعفن. |
Bana yaptığına bak. çürüyorum burada. | Open Subtitles | إنظروا ماذا فعلت بي ، أنا أتعفن |
Son 20 yıldan beri bu delikte çürüyorum. | Open Subtitles | أنا أتعفن بهذا المكان منذ 20 عام |
Altı aydır burada çürüyorum artık yeter! | Open Subtitles | ! ولكننى أتعفن هنا |
Hapishanede çürümek benim güzel zaman anlayışıma pek uygun değil. | Open Subtitles | أن أتعفن في السجن ليس ما أسميه الحياة الطيبة |
Başkasının güneşini alarak burada kalıp çürümek, yada seninle gelerek önemli bir şeyin, harika parçası olabilirim. | Open Subtitles | يمكن أن أتعفن هنا بينما أحجب الشمس عن أحد أخر أو تستفيدون مني للقيام بشيء مفيد شيء عظيم |
Teslim olursam hapislerde çürürüm. | Open Subtitles | أذا سلمتُ نفسي سوف أتعفن في السجن |
Bir yıldız olmaya gitti, ve beni çürümem için orada bıraktı. | Open Subtitles | فقط ذهب ليصبح نجماً وتركني أتعفن |
İspiyoncu olarak adım çıkacağına hapiste çürümeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل أن أتعفن في السجن من أن أصير واشيًا |
Milyonlarca yılı o kafeste geçirdim yalnız ve korkarak, umarak ölmek için yalvararak! | Open Subtitles | قضيت ملايين السنين و أنا أتعفن في ذلك القفص وحيدة .. و خائفة, أتمنى |
Bir Rus hapishanesine tıkıldığımda umutsuzca orada çürümeme izin verdin. | Open Subtitles | عندما حُبست فى السجن الروسى ترطتينى أتعفن بدون أمل |
- Zengin ve ünlü olmak için. - Ben bir hücrede çürürken... | Open Subtitles | أصبحت غنياً ومشهوراً بينما كنت أتعفن في مستشفى المجانين. |