2009 yılındaki 2 yeni projem için şu an çok çalışıyorum. | TED | أذاً لعام 2009 أتمرن جيداً على مشروعي الجديدين |
Bir korsanla karşılaşırsam onu öldürmek için günde üç saat çalışıyorum! | Open Subtitles | أتمرن ثلاث ساعات يومياً، وعندما أقابل قرصاناً أستطيع قتله |
Yalnızca çok yorgun olduğumda oluyor çok spor yaptığımda ya da kayak yaptığımda. | Open Subtitles | إنها تحدث عادةً وأنا متعبة حقاً مثل أن أتمرن كثيراً أو أذهب للتزلج |
Umarım sürekli yürüyor olmam, sizi rahatsız etmez, çünkü egzersiz yapmam gerekiyor. | Open Subtitles | أرجو أن لا يضايقك أني أذرع الغرفة ذهابا وجيئة, إني أتمرن |
Ama prova yapmadım, hazır değilim. | Open Subtitles | لكنني لم أتمرن على أغنية أو أي شيء أنا ببساطة غير مستعدة |
Güzel, kırlara gidip antrenman yaparız. | Open Subtitles | جيد, الآن بإستطاعتي الذهاب لجانب المدينة لكي أتمرن على الكونغ فو |
Bugünkü sürücülük sınavım için pratik yapmam lazım. | Open Subtitles | عليّ أن أتمرن من أجل اختبار القيادة اليوم. |
Her zamankinden daha çok çalışıyordum ama yine de... | Open Subtitles | كنت أتمرن أكثر من أي وقت مضي ورغم ذلك أنا |
Aylardır idman yapmadım. Yeniden salona dönmeliyim. | Open Subtitles | لم أتمرن منذ شهور يجب أن أعود إلى صالة الألعاب |
Son zamanlarda kendimi kontrol etme üzerinde çok çalışıyorum. Çok mu? | Open Subtitles | بالتأكيد لا كنت أتمرن على التحكم بهذا الشيء, كثيرا |
çalışıyorum, çünkü neyin güzel göründüğünü biliyorum, anlıyor musun? | Open Subtitles | أنا أتمرن لأني اُريد أن أبدو بشكل جيد هل تفهمين؟ |
Bu numarayı sabahtan beri çalışıyorum. Çok havalıyım, değil mi? | Open Subtitles | لقد كنت أتمرن علي تلك الخدعة طوال اليوم. |
Elbette fiziksel olarak da çok iyi bir halde olmalısınız, bu nedenle çok spor yapıyorum. | TED | بالطبع تحتاج إلى أن تكون لائقاً جسدياً ، وبوضع جيد جداً لذا مازلت أتمرن كثيراً |
Ortaokuldan bu yana çok spor yaptım, koç. - Aferin sana oğlum. | Open Subtitles | يا مدرب, لقد كنت أتمرن كثيراً منذ المدرسة |
Tamam, evet ama onun için değil, kendim için, egzersiz olsun diye. | Open Subtitles | حَسَناً، لكن لَيسَ لَهُ، بل من أجل أن أتمرن أنا |
Aslında sadece egzersiz yapıyorum. Dodgers Stadı'nda açılış atışını yapacağım. | Open Subtitles | إننى أتمرن فقط , فأنا عليا انا ألقى بالكره الأولى في مباراه الدودجرز .. |
Sabah 6'da stüdyoda olmam ve onun öncesinde de prova yapmam gerek. | Open Subtitles | و من الضروري أن أكون في الإستوديو في السادسه صباحاً علي أن أتمرن |
Yapmış olsam bile, çalışacak iyi bir partner bulamadım ve ben yalnız antrenman yapamıyorum. | Open Subtitles | حتى ولو استطعت,لم أستطع العثور على شريك يساعدني في التدريب ولا أستطيع أن أتمرن وأصبح أقوى لوحدي |
Seninle daha fazla pratik yapmanın benim için gerekli olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لاأشعر بانه من الضروري بأن أتمرن معك مجددا |
Ben çalışıyordum. Lily bana okumayı öğretiyor da. | Open Subtitles | كنت أتمرن على الأصوات ليلي تعلمني كيف أقرأ |
Geceleri gizlice idman yapıyordum. Bana bir de şimdi bakın! | Open Subtitles | كنتُ أتمرن سراً في الليل ، وأنظروا لحالي الآن |
Çünkü önümüzdeki ay Juillard'da bir seçmeye katılacağım. Bu yüzden alıştırma yapmalıyım. | Open Subtitles | عندي اختبار تقييم في جيلارد الشهر القادم وعلي أن أتمرن |
Hayır. Haftada beş kez Bill ile çalıştım. Her zamanki gibi. | Open Subtitles | لا مجرد أتمرن مع بيل خمس مرات في الاسبوع كالعادة |
14 yaşımda ağırlık çalışmaya başladım. | Open Subtitles | بدأت أتمرن بالأوزان عندما كنت في الرابعة عشر |
Bu aralar bir triathlona hazırlanıyorum o yüzden bolca koşuyorum, bisiklet sürüyorum ve yüzüyorum. | Open Subtitles | ،في الواقع أتمرن للمشاركة في ترياتلون ،أزاول العدو ركوب الدراجات، السباحة تدرك هذه الأمور |
Sadece öpüşme Pratiği yapıyordum. | Open Subtitles | كنت فقط أتمرن على التقبيل |