Mümkünse kısa bir yürüyüşe çıkmayı düşünüyorum | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك مانع .. أعتقد أنني سوف أتمشى قليلاً |
Şu anda kızımla yürüyüşe çıkıyorum öyleyse sen oraya git ve işleri yürüt ortak | Open Subtitles | بأنني أريد أن أتمشى مع أبنتي لفتره حسناً، إذهب لحجز غرفة |
Kendi başıma yürüyordum ve bir de baktım ki, yüzükoyun karda yatıyorum. | Open Subtitles | لقد كنتٌ أتمشى وحيداً وإذا بي أستيقظٌ مكبّاً على وجهي على الجليدِ |
Büyük hayal kırıklığı. Bu yüzden, ofisinden çıktım ve hastanenin içinde yürüyordum, tam farkına vardığım zaman. | TED | كان شيئاً محبطاً. فغادرت مكتبه وكنت أتمشى في المستشفى. وهنا جاءني الإلهام. |
Her gün ardımdan sıradan hizmetlilerin temizlediği... koridorlardan aşağı yürüyorum, ancak isimlerini onurlandıracak terbiyem asla olmadı. | TED | أتمشى في الممرات التي تصبح نظيفة بعد مروري بواسطة البوابين التقليديين ولكن لم أحظى بشيمة ذكر أسمائهم من قبل |
Hayır, ayakta duracağım ve yürüyeceğim, ayakta duracağım. | Open Subtitles | لا أنا سأظل واقفا لا أنا سأظل واقفا و سأتمشى قليلا و أتمشى و أقف |
Büyükanne, yarın sabah seninle yürüyüşe geleceğim. | Open Subtitles | أيتها الجده، سأذهب و أتمشى معكِ صباح الغد |
- yürüyüşe çıktım. - Üstünüzü değiştirmek istiyor musunuz? | Open Subtitles | لقد ذهبت لكي أتمشى هَلْ أردتَ التَغْيير؟ |
Hiç birşey! yürüyüşe çıktık. Değişken ergenlik duygularıma iyi geliyor. | Open Subtitles | لا شيء، انا فقط أتمشى للمساعدة في تقلبات المزاج |
Ben caddede yürüyordum, ve... ve onlardan biri bana parkmetre için bozukluğum olup olmadığını sordu. | Open Subtitles | أنا كنت أتمشى في الشارع و أحد السادة المحترمين سألني إن كنت غيرت من أجل المتر |
Diğer gün grubumdaki diğer iki arkadaşımla eve doğru yürüyordum. | Open Subtitles | حسناً, اليوم الآخر لقد كُنتُ أتمشى الى المنزل مع شخصين من فرقتى |
Kadının arkasında yürüyordum kadının omurgası aynı bok gibiydi. | Open Subtitles | كنت أتمشى خلفها و كان لديها عصا في حال مزرية |
SağIığımı düşünüyorum. Öğleden önce kalkıp biraz yürüyorum. | Open Subtitles | أننى أنتبه إلى صحتى استيقظ قبل الظهر و أتمشى 20 متر |
Okuyorum, yürüyorum, insanlarla konuşuyorum, öyle şeyler işte. | Open Subtitles | المعتاد : أقرأ ، أتمشى أتواصل ، كل تلك الأمور |
Eşeği eve götür, ben yürüyeceğim | Open Subtitles | اذهبي بالحمار إلى المنزل، أريد أن أتمشى |
İple bağlanmış dana gibi bir şey olmak istemiyorum. Sadece yürümek istiyorum. | Open Subtitles | إنه ليس تسلق حبل أو شيء ما أريد فقط أن أتمشى قليلا |
Evime dönerken ufaktan bir yürüyüş yapayım dedim. | Open Subtitles | كنت في الخارج أتمشى قليلاً في طريقي إلى البيت. |
Yerdeki çatlaklara basmam ve bazen geri, geri yürürüm ve herkes beni engelleyebilecek birer metafor gibi görünür gözüme. | Open Subtitles | لا أدوس أبداً على الشقوق وفي بعض الأحيان أتمشى للوراء، وكل شخص أراه يصبح مجازاً للأشياء التي قد توقفني. |
Biliyor musun Ali'yle sokakta yürürken çocuklar bize hakaret ederdi. | Open Subtitles | أتعرف من قبل عندما كنت أتمشى مع علي والأولاد يعيرونا |
Dışarı. Yürümeye. | Open Subtitles | إلى الخارج أريد أن أتمشى |
Seninle yürüyebilir miyim veya bir fincan kahve... | Open Subtitles | يمكنني أن أتمشى معك، أو أدعوك لكوب من القهوة؟ |
Bu gece olanlardan sonra aklımı toparlamak için etrafta dolaşıyordum. | Open Subtitles | كنت أتمشى بالجوار محاولاً تصفية ذهني بعد ما حدث الليلة |
Bu da demek oluyor ki koridordan aşağıya sınıflarınıza doğru yürüdüğümde... gördüğüm öğrencilerden sadece birisi üniversiteye gidebilecek. | Open Subtitles | الذي يخبرني، عندما أتمشى في القاعات وأنظر في قاعات دروسكم ربما فقط طالب واحد سيذهب إلى الكلية |
Mezarlıkta dolaşıyorum. Bu sence normal bir davranış mı? | Open Subtitles | أنا أتمشى في مقبرة، أيبدو لك هذا سلوكاً طبيعياً ؟ |
Buralarda dolanıyordum ve senin bir şeyler çizdiğini fark ettim ve ben... | Open Subtitles | كنت أتمشى هنا فحسب، ولاحظت ذلك ... وكنتِتسحبينشيءوأنا |
- Sadece bir yürüyecektim, hepsi bu. | Open Subtitles | لقد كنت أتمشى قليلا .. ذلك كل ما في الأمر - بدون صاحب ؟ |