| Genelde yediğim balık, sepette kızarmış patatesle gelir. | Open Subtitles | معظم السمك الذي أتناوله يكون في سلّة ومعه بطاطا مقلية |
| Sabah yediden beri kıçım ilk kez koltuk görüyor ve bu dünden beri yediğim ilk yemek. | Open Subtitles | وهذا أول كرسي أراه منذ السابعة صباحاً وهذا أول طعام أتناوله منذ البارحة |
| Ev yapımı rosolio! Yıllardır yemedim. | Open Subtitles | روزوليو مصنوع بالمنزل لم أتناوله منذ قرون |
| Aslında yemeyeceğim ama orada olduğunu bilmek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | فأنا لن أتناوله و لكن أحب أن أعلم أنه لايزال هناك |
| Dışarda biftek yerken ve olması gibi değilse biftekle beraber yerim. | Open Subtitles | أتناوله مع اللحم عندما أكون بالخارج رغم أنه لا يكون جيدا |
| - Aldığım proteinin, Gıda ve İlaç Kurulu'nun önerdiği miktarda olmasına dikkat ediyorum. | Open Subtitles | أنتبه لما أتناوله من البروتين حسب اقتراح منظمة الغذاء والدواء |
| Altı gündür sadece sakız, jelibon ve şeker yiyorum. | Open Subtitles | كل ما كنت أتناوله في الأيام الستة الأخيرة السكاكر الصغيرة والهلاميات والذرة الحلوى |
| İnsanlar zeki olmak için neler yediğimi merak ediyor. | Open Subtitles | المعجبين يتبعوني للداخل ليتعرّفوا على الطعام الذي أتناوله |
| Kendi evimde annemle birlikte yiyeceğim. | Open Subtitles | ولكن سوف أتناوله مع أمي في البيت |
| Bu yediğim şeyin keten tohumu olduğuna emin misin? | Open Subtitles | وأنت متأكد أنّ ما أتناوله هو بذور الكتان؟ |
| İnanmıyorum! yediğim en güzel suşi bu. | Open Subtitles | يا إلهي، هذا أفضل سوشي أتناوله في حياتي. |
| yediğim şeyler, kesinlikle ölü olmalı. | Open Subtitles | أي شئ أتناوله يجب أن يكون ميت تماماً |
| Dondurulmuş karides ve ıstakoz, daha önce ıstakoz yemedim. Haşladın mı yoksa kızarttın mı? | Open Subtitles | لم أتناوله من قبل أيقومون بغليه أم شيه؟ |
| Hayır, gördüm ama yemedim. | Open Subtitles | كلا، لقد رأيت واحداً ولكنني لم أتناوله |
| Ben yemedim. | Open Subtitles | انا لم أتناوله. |
| Kabalık etmek istemem ama yemeyeceğim. | Open Subtitles | لستُ أحاول أن أبدو وَقِحة. إني فقط، لن أتناوله. |
| Yemek yemezsen, ben de yemeyeceğim. | Open Subtitles | إن لم تتناول الطعام لن أتناوله أيضاً |
| Bunu yemeyeceğim. İstiyorsa, alabilir. | Open Subtitles | لن أتناوله إذا أراده فسأعطيه |
| Titiz biri değilim. Önüme ne konsa yerim. | Open Subtitles | أنا لا أتشرّط، أي شيء تضعه أمامي أتناوله. |
| Bunu yerim bunu yemem. | Open Subtitles | هذا يبدو لطيفاً ووافر الفراء لذلك لن أتناوله |
| Aldığım tek şey vitaminlerim. | Open Subtitles | .الشيئ الوحيد الذي أتناوله هو فيتاميناتي |
| İki yıldır buradayım ama ilk defa S-kalite yiyecek yiyorum. | Open Subtitles | لقد أمضيت سنتين هنا وهذا أوّل مكوّن أتناوله من الصنف "س |
| Sadece, haftada altı akşam ne yediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | تعرفين فقط ما أتناوله على العشاء ـ6 ليال في الأسبوع. |
| Muhtemelen yarın da yiyeceğim. | Open Subtitles | واليوم الذي سبقه. وقد أتناوله غدا. |
| Ben tam olarak neye tahammül ediyorum? | Open Subtitles | ما الذي أتناوله بالضبط؟ |