"أتنزه" - Traduction Arabe en Turc

• Yürüyüşe
• yürüyüş
• girdaba

- Yürüyüşe çıkmıştım ve buraya rastladım.
، لقد كنتُ أتنزه و ممرتُ بجانبِ هذا المكان القديم

Bu gece seninle şehir dışında bir Yürüyüşe çıkmak istedim.
شعرت أن علي أن أتنزه معك خارج المدينة.

- Tibidaybo Dağı'nın eteklerinde Yürüyüşe çıkmıştım.
لقد كنت أتنزه بين تلال جبل تيبيدايبو

16 yaşındaydım, Nevada sınırına yakın bir yerde yürüyüş yapıyordum.
كنت في 16 من عمري أتنزه حول حدود النيفادا

- Pek değil. yürüyüş yaparken yüzüstü düştüm. - Buzun var mı biraz?
ليس فعلا، كنت أتنزه على الأقدام، وسقطت صادماً رأسي، أتملك بعض الثلج؟

Bilirsin birkaç yıl önce ruhsal girdaba destek vermek için,
أتعلم ؟ منذ عدة سنوات ، كُنت أتنزه ببرج الشياطين

Seyahat etmeliyim keşfetmeliyim, Yürüyüşe çıkmalıyım ve nefes almalıyım.
على أن أرتحل، أستكشف و أتنزه و أتنفس... . أتنفس

Utah'da Yürüyüşe çıkmıştım. Yerde gömülü olarak buldum.
كنتُ أتنزه في ولاية (يوتا)، و رأيتها مدفونة في الارض

Ben sigara molası vermedim, Yürüyüşe çıkmadım.
آخذ سيجارة لم أتنزه

Yürüyüşe çıktım.
فقط بالخارج أتنزه

Biraz Yürüyüşe çıktım.
أتنزه فحسب

Yürüyüşe çıkmıştım.
لقد كنت أتنزه

- Yürüyüşe çıkmıştım da.
-كنت أتنزه

Desmet gölü çevresinde yürüyüş yapıyordum, adam neredeyse ödümü koparıyordu.
"كنت أتنزه بجانب بحيرة "دزمونت كاد أن يجعلني أقفز من أحذيتي

Yaz geçidi mağaralarının yakınlarında yürüyüş yapıyordum.
، كنت أتنزه قرب الكهوف