"أتوا إلى" - Traduction Arabe en Turc

    • geldiler
        
    • gelmişler
        
    • geldiklerinin
        
    Tüm bu çocuklar kliniğimize otizm veya dikkat dağınıklığı bozukluğu, mental gerilik, konuşma sorunları gibi şikayetlerle geldiler. TED كل هؤلاء الأطفال أتوا إلى عيادتنا بتشخيص مرض التوحد، اضطرابات عجز الانتباه والتركيز، تخلف عقلي، مشاكل لغوية.
    - Bunu bana yaptırma. Birlikte çalıştığı adamlardan herhangi birini eve getirmiş miydi ? Buraya geldiler mi ? Open Subtitles لا بد بأنه تحدث عن الرجال الذي عمل معهم, هل أتوا إلى هنا مره؟
    Taş Devri insanlarıydı, ve buraya son Buzul Çağı'nın en soğuk yerinden geldiler. Open Subtitles إنهمأناسمن العصرالحجري، و أتوا إلى هنا ، خلال أبْرَدِ فترة فيأواخرالعصريالجليدي،
    Çünkü şu ikisi babama gelmişler ve hesaplarda oynama yapmasını istemişler. Open Subtitles لأنّ هذين... أتوا إلى والدي وطلبوا منه أن يقوم بتلاعب مُحاسبي،
    Atalarım buraya, biraz kuralları çiğnemek ve sıradan ölümlülerin aksine, olağandışı anılar yaşamak için gelmişler. Open Subtitles أسلافي أتوا إلى هذا المكان على سبيل التغيير فقط ولاستعادة بعض الذكريات ...
    San Helios'la ticaret yapmak için buraya gelmişler. Open Subtitles لقد أتوا إلى هنا للمتاجرة مع سان هيليوس
    Bu adamların her biri, farketmeseler bile, buraya nasıl geldiklerinin hikayesini anlatıyorlar. Open Subtitles كل واحد من هؤلاء الرجال، إن كانوا يعرفون ذلك أم لا، إنهم يخبرونك قصة أنهم كيف أتوا إلى هنا.
    Diğerleri yaşamak için yeterli parayla güneş arazisine geldiler ve sonra güneş onları öldürdü. Open Subtitles الآخرون أتوا إلى هذه الأرض المشرقة مع مال كافٍ فقط ليعيشوا حتى قتلتهم الشمس
    Bak, sabah vardiyası başlamadan madene geldiler. Open Subtitles أنظر، قدّ أتوا إلى المنجم قبل دوام الفجر.
    Buraya geldiler, turtamdan yediler gördüğüm en berbat at mezarını kazdılar. Open Subtitles لقد أتوا إلى هنا ، أكلوا فطيرتي وحفروا أكثر القبور غرابة سبق لي رؤيتها
    Annem bundan bahsetmeyecektir ama babam öldükten sonra eve geldiler. Open Subtitles لا تريد أمي التحدث بهذا الشأن ولكنهم أتوا إلى المنزل بعد موته
    Bu adamlar öylece geldiler ve senin tüm eşyalarını karıştırıyorlar. Open Subtitles هؤلاء الأشخاص أتوا إلى هُنا وبدأوا يبحثون في أغراضك
    Evime geldiler? Aptal otelin tekinde de bulurlar beni. Open Subtitles لقد أتوا إلى منزلي، سيجدونني في فندق سخيف.
    Ben dokuz aylıkken bizimkiler buraya Seattle'dan gelmişler dayıma yakın olmak için. Open Subtitles ,عندما كُنْتُ بعمر تسعة أشهرٍ (أقاربى أتوا إلى هنا من (سياتل حتى يكونون قربين من خالى
    Buraya nasıl gelmişler? Open Subtitles ولكن كيف أتوا إلى هنا الآن؟
    Bu öğlen evime gelmişler, hem de okul saatlerinde ve liderleri kimdi tahmin et bakalım. Open Subtitles وقد أتوا إلى منزلى ظهراً
    Ama onlar Alman ve 1936'da Münih'ten gelmişler. Open Subtitles أتوا إلى هنا عام 1936 من (ميونيخ) وقاموا بتغيير اسمهم من (توخمان)
    Çünkü çoktan gelmişler. Open Subtitles لأنهم سبق و أن أتوا إلى هنا
    Wisconsin'deki takım arkadaşların doğum günü partine gelmişler miydi, gelmemişler miydi? Open Subtitles قد أتوا إلى الحفلة أم لا؟
    Bu adamların her biri, farketmeseler bile, buraya nasıl geldiklerinin hikayesini anlatıyorlar. Open Subtitles كل واحد من هؤلاء الرجال، إن كانوا يعرفون ذلك أم لا، إنهم يخبرونك قصة أنهم كيف أتوا إلى هنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus