"أتورط" - Traduction Arabe en Turc

    • karışmak
        
    • bulaşmak
        
    • dahil
        
    • karışmıyorum
        
    • başım
        
    • karışmayacağım
        
    • müdahil
        
    • bulaşmam
        
    • karışmam
        
    • dibe batırır
        
    • bulaşmamalıydım
        
    Dostum, sana bu işe karışmak istemediğimi söyledim. Open Subtitles يا رجل ، لقد قلتُ لك لا أريد أن أتورط في هذا الأمر
    karışmak istemedim fakat Beni hapse yollayacaklarını söylediler. Open Subtitles لم أرد أن أتورط لكنهم قالوا بأني سأدخل السجن
    Gideceğini ve bulaşmak istemediğini biliyorum ama haberin olsun diye söylüyorum. Open Subtitles أعلم أنكِ راحلة، و لكنني لست مهتماً أن أتورط أكثر من ذلك لكن من أجل علمكِ فقط الأمور في حياتي معقدة بعض الشيئ
    Bilmiyorum. O dünyaya bulaşmak istemiyorum, tamam mı? Open Subtitles لا أدري، ولا أريد أن أتورط بذلك العالم، إتفقنا؟
    Sen ümitsiz bir vak'asın. Tamam, bunu anlıyorum. Ama neden ben buna dahil ediliyorum? Open Subtitles لا بأس بهذا أنا أتفهم و لكن لماذا أتورط أنا ؟
    Polis işine karışmıyorum ben. Open Subtitles أنا لا أتورط في الأمور المتعلقة بالشرطة
    Mutfaktan biraz un çaldığım için başım belaya girmez. Open Subtitles لا يمكن ان أتورط في مشاكل بسبب سرقة الدقيق من المطبخ
    Tanıyorum. Yaklaşık bir hafta önce şehirde görmüştüm... Ama olay her ne olursa olsun buna karışmayacağım. Open Subtitles نعم ، رأيتها في المدينة قبل أسبوع ولكن مهما كان الأمر ، فلن أتورط به
    Noah'la aranızda ki bu kavgaya hiç karışmak istemiyorum. Open Subtitles أنا حقاً لا أريد أن أتورط في هذا العداوة بينك وبين نواه
    Ama ben kimsenin aile işlerine karışmak istemem. Open Subtitles ولكن لا أريد أن أتورط في الأمور العائلية الخاصة بأحدهم
    Seni bu işe karıştıramam. - Ben karışmak istiyorum. Open Subtitles لايمكنني أن أدعك تتورطين - أريد أن أتورط -
    Mafya-çete olaylarına karışmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد ان أتورط مع جانجستا ثوج السفاح
    Belaya bulaşmak istemem. Open Subtitles أي عمل يكون فلا أريد أن أتورط في شيء
    Size söylemiştim, buna bulaşmak istemiyorum. Open Subtitles لقد سبق وأخبرتكما اننى لن أتورط فى هذا
    Başka birinin hayatına bulaşmak istemem. Open Subtitles أنا لا أريد أن أتورط بحياة شخص آخر
    Biliyorum gidiyorsun ve bunlara dahil olmak umurunda bile değil fakat bilmen gerekiyor ki hayatım biraz karışık ve eğer kalırsan, sana söz veriyorum bunlara... Open Subtitles أعلم أنكِ راحلة، و لكنني لست مهتماً أن أتورط أكثر من ذلك لكن من أجل علمكِ فقط الأمور في حياتي معقدة بعض الشيئ
    Sizin salakça tartışmanıza karışmıyorum. Open Subtitles لن أتورط في جدالكما السخيف
    Sana yardım ettiğimi öğrenirlerse başım belaya girer. Open Subtitles , إذا أكتشفوا أني كنت أساعدك . سوف أتورط
    Hiçbir şeye karışmayacağım. Open Subtitles ولن أتورط في أي شيء
    Sevdiğim birinin kalbi kırılırsa ben müdahil olurum. Open Subtitles حينما يتأذى شخص أحبه فإني أتورط في الأمر
    Üzgünüm, ama benim bu meseleye bulaşmam doğru olmaz. Open Subtitles آسف ولكن ليس من اللائق أن أتورط
    - Gururlandım kardeşimin davayla olan ilgisi yüzünden karışmam mantıksız olur. Open Subtitles حسنا هذا إطراء كبير و لكن بما أن أخي له علاقه بهذه بالقضيه لن يكون من الملائم أن أتورط أنا بها
    Cevaplardan çok soruları arttıran bir hikaye yakamı daha da dibe batırır. Open Subtitles القصّة التي تثير أسئلةً أكثر منها إجابات تجعلني أتورط بالأمر حتّى النخاع
    Ne faydası var! Zaten hiç bulaşmamalıydım... Open Subtitles لو أغلقتي فمكي فقط ,ما الفائدة ما كان يجب أن أتورط

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus