Seni takip edeceğim bu şekilde kaybolmam. | Open Subtitles | سوف أتبعك لا أريد أن أتوه في الطريق |
Ataçlı pusula. Artık hiç kaybolmam. | Open Subtitles | مشبك ورق بوصله, الآن لن أتوه |
Öylece durursam düşünürüm düşünürsem kafamın içinde kaybolurum. | Open Subtitles | لو وقفت بلا حراك، أستغرق في اصطخاب رأسي وبالتالي، أتوه. |
- Hala iki günde bir kayboluyorum. - Silvia? | Open Subtitles | - لازلت أتوه فيه من يوم لآخر |
Evin içinde neredeyse kayboluyordum, burası çok büyük. | Open Subtitles | أتوه فى طريق عودتى هذا المكان الضخم |
Buralarda yardım edecek birilerini bulmak çok zor, bir ara kaybolduğumu bile düşündüm. | Open Subtitles | أصبح من الصعب الحصول على مساعدة كنت على وشك أن أتوه هناك |
Ve çok fazla da kaybolmam. | Open Subtitles | ولا أتوه بأي حال. |
Umarım kaybolmam. | Open Subtitles | آمل أن لا أتوه |
Yakıp yıkarım, yükselirim yerimde sayarım. kaybolurum. | Open Subtitles | أنهار وأنهض أو لا أنهض، أتوه |
Bazen kendi kafamda kayboluyorum ve... | Open Subtitles | ...أحياناً أتوه بأفكاري ثم |
Az kalsın kayboluyordum. | Open Subtitles | لقد كدتُ أتوه. |
Bir ara kaybolduğumu bile düşündüm. | Open Subtitles | كنت على وشك أن أتوه هناك |