"أتيت لأخبرك" - Traduction Arabe en Turc

    • söylemeye geldim
        
    • söylemek için geldim
        
    • söylemeye geliyordum
        
    • söylemek için gelmiştim
        
    Aslında, buraya, ağaç evin kalabilecğeini söylemeye geldim. Open Subtitles في الواقع، لقد أتيت لأخبرك أن منزل الشجرة لن يتدمر
    Artık benden kaçmana gerek olmadığını söylemeye geldim. Open Subtitles لقد أتيت لأخبرك أنه ليس هناك حاجة للإختباء منى
    Fakat hayır. Seni anladığımı söylemeye geldim. Open Subtitles لكن كلا، كلا لقد أتيت لأخبرك بأنني قد فهمتك.
    Buraya onun ne yaptığı hakkında hiç bir fikrimin olmadığı söylemek için geldim. Open Subtitles أتيت لأخبرك أني لم أعرف ما كان يفعله فحسب
    Sarısakal'ın oğlunun gemide olduğunu söylemek için geldim efendim. Open Subtitles أتيت لأخبرك أن ابن القرصان "‏يالوبيرد"‏ على متن هذه السفينة.
    Herşeyin iyi olduğunu sana söylemeye geldim ve her şey mükemmel. Open Subtitles أتيت لأخبرك أن الأمور ستكون بخير, وكل شيء رائع.
    - Dinle, bu sistem hakkında sana çok önemli bir şey söylemeye geldim. Open Subtitles المهندس أتيت لأخبرك بشيء مهم جداً عن هذا النظام
    Patsy's'de işlerin çok iyi gittiğini söylemeye geldim. Open Subtitles فقط أتيت لأخبرك ان مطعم باتسي يقوم بعمل عظيم
    - Hayır davanı aldığımı söylemeye geldim. Open Subtitles أتيت لأخبرك أنني سأقبل بتمثيلك في الأخير
    Şunu söylemeye geldim bugün doldurduğum tüm başvuru formları hükümlü olup olmadığımı soruyordu. Open Subtitles أتيت لأخبرك أن كل طلب توظيف ملأته اليوم يسأل إن كنت مداناً من قبل
    Sana bunu söylemeye geldim. Sadece benden uzak dur. Open Subtitles ولهذا أتيت لأخبرك ابتعد عني وحسب
    - Bu öğleyi söylemeye geldim sana. Bugün. Open Subtitles أتيت لأخبرك عن بعد الظهر هذا اليوم
    Sizi kaza alaninda gördügümü söylemeye geldim. Open Subtitles أتيت لأخبرك أنني رأيتك في موقع الحادث
    Sizi kaza alanında gördüğümü söylemeye geldim. Open Subtitles أتيت لأخبرك أنني رأيتك في موقع الحادث.
    Sana atölyende... makineleri açık bıraktığını söylemeye geldim sadece. Open Subtitles "لقد أتيت لأخبرك فقط أنك نسيت بعض الآلات في ورشة العمل"
    Merhaba. Burada çalışmayacağımı söylemek için geldim. Open Subtitles مرحباً ، أتيت لأخبرك أننى لن أعمل هنا
    Aslında buraya işi bıraktığımı söylemek için geldim. Open Subtitles في الواقع، أتيت لأخبرك أنني مستقيلة
    İlaçların yeterli olmadığını söylemek için geldim. Open Subtitles لقد أتيت لأخبرك أنّ الأدوية ليست كافية
    Seni çok sevdiğimi söylemek için geldim. Ben de seni seviyorum. Open Subtitles أتيت لأخبرك أننى أحبك
    Sana bunu söylemeye geliyordum çünkü film için finansmanı bulduk. Open Subtitles ،هذا ما أتيت لأخبرك به ...لأن حصلنا على تمويل...
    Sana sensiz yaşayamadığımı söylemek için gelmiştim,.. Open Subtitles لقد أتيت لأخبرك بأنه لا يمكنني العيش بدونك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus