"أتيت لرؤيتك" - Traduction Arabe en Turc

• görmeye geldim
• görmeye gelmiştim
• görmeye geldiğimi
• görmeye geliyordum

Ah, aslında, bilmiyorum. O burada çalıştığınızı söylemişti. Tatildeyim ve seni görmeye geldim.
قال إنك تعلمين هنا أنا هنا فى أجازة و أتيت لرؤيتك

Buraya onu savunmaya değil, seni görmeye geldim.
لم أحضر إلى هنا للدفاع عنه، لقد أتيت لرؤيتك

Eh, en azından o Fed Aradığınız neden açıklar ve seni görmeye geldim zaman kırık değildi neden.
حسناً ، هذا يبرر لماذا كان يبحث عنك الفيدراليون و لماذا لم تكوني منهارة عندما أتيت لرؤيتك

Tatlım, ben seni görmeye geldim, evini değil.
عزيزتي، لقد أتيت لرؤيتك وليس لرؤية مسكنك.

Yeğenimin ölümüyle bağlantısı olan çocuğu merak edip seni görmeye gelmiştim.
لقد كنت أشعر بالفضول ،من هو الولد الذي لهُ صلة بقضية قتل إبنة أختي لهذا أتيت لرؤيتك

Seni görmeye geldiğimi söylerim.
ساقول له أني أتيت لرؤيتك

- Ben de seni görmeye geliyordum. - Günaydın.
فقط أتيت لرؤيتك - صباح الخير -

Seni görmeye geldim çünkü öyle istedim. İş için değil.
أتيت لرؤيتك لأنني أردت ذلك, ليس للعمل

Hayır, aslında seni görmeye geldim, sakıncası yoksa.
كلا، بالواقع أتيت لرؤيتك لو تسمح لي.

- Tom oğlanlarla dışarı çıktı. - Ben seni görmeye geldim.
توم خرج مع الأولاد - لقد أتيت لرؤيتك -

- Seni görmeye geldim.
أتيت لرؤيتك فحسب

İşte bu yüzden seni görmeye geldim.
ولذا أنا أتيت لرؤيتك

Habersiz geldiğim için üzgünüm. Sizi ve Bay Kent'i görmeye geldim.
آسف لاندفاعي أتيت لرؤيتك والسيد "كنت"

Seni görmeye geldim.
لقد أتيت لرؤيتك.

Evet Nell. Seni görmeye geldim.
نعم نيل أتيت لرؤيتك, آنسة

Aslında seni görmeye geldim.
في الواقع، أتيت لرؤيتك

Seni görmeye geldim.
بل أتيت لرؤيتك أنت

Dan'i biraz önce çatı katında bırakmıştım-- Hayır, aslında seni görmeye geldim.
اوه لا لقد أتيت لرؤيتك

Bu iyi, zaten seni görmeye gelmiştim.
جيّد ، لأني أتيت لرؤيتك على كل حال