"أتيت من أجل" - Traduction Arabe en Turc

    • için geldim
        
    • almaya geldim
        
    • için geldin
        
    • için gelmiştim
        
    • için geldiysen
        
    Hayır, hayır. Bu ilk gelişim. Gezinti için geldim. Open Subtitles لا ، لا ، هذه أول مرة فقط أتيت من أجل الركوب
    Buraya sadece çekimi almak için geldim ve çalışmak zorunda kaldım. Open Subtitles أتيت من أجل الفاتورة وظللت أتكلم أثناء العمل
    Kardeşim için geldim. Open Subtitles لقد أتيت من أجل أختى آسف لأن أقول لكم هذا
    canını almaya geldim. Open Subtitles بأمر العشيرة، أتيت من أجل حياتك
    Demek ultrason için geldin. Open Subtitles هل أتيت من أجل الأشعّة الصوتية؟
    Cesedi üzerinde yapılan DNA testi için gelmiştim. Open Subtitles أتيت من أجل المساعدة في فحص الحمض النووي للجثة.
    Araba için geldiysen tuvaletin dibine park ettim. Open Subtitles إذا كُنت قد أتيت من أجل السيارة قد ركنتها في قاع المرحاض.
    Bir özür duymak için geldim buraya. Open Subtitles لقد أتيت من أجل اعتذار هذا كل ما في الأمر
    Bir özür duymak için geldim buraya. Open Subtitles لقد أتيت من أجل اعتذار هذا كل ما في الأمر
    Transfer edildiğini duydum ve veda etmek için geldim. Open Subtitles سمعت أنه سيتم نقلكِ لذا أتيت من أجل الوداع
    General Syndulla yardımınız için geldim. Open Subtitles لقد أتيت من أجل ان تساعدنى وما الذى يجعلك متيقن انك ستحصل عليها
    Bir fatura için geldim. Geç kaldım. Gördün mü? Open Subtitles لقد أتيت من أجل الفاتورة و أنا متأخر هل رأيتيها؟
    Delphine için geldim. Hünerlerinin gerçek olduğunu biliyorum. Open Subtitles أتيت من أجل ديلفين أعرف بأن قدراتكِ حقيقيه.
    İçki için gelmedim, su için geldim. Open Subtitles لقد أتيت من أجل الماء وليس الشراب
    Şu kompliman tabakları için geldim. Open Subtitles أتيت من أجل تلك الأطباق المميزة
    San Venganza'nın sözleşmesi için geldim. Open Subtitles لقد أتيت من أجل عقد سان فينجانزا
    Kahve için değil, öpücük için geldim zaten. Open Subtitles حسنا , هذا صحيح أتيت من أجل قبلة
    Kitap almaya geldim ama telefon numaranı alırsam buradan daha mutlu ayrılırım. Open Subtitles حسنٌ, لقد أتيت من أجل الكتب ...ولكن لديّ إهتمام كبير بالحصول على رقم هاتفكِ
    - Atkımı almaya geldim. Open Subtitles أتيت, من أجل وشاحي
    Buraya sadece hava için geldin değilmi Bay Nixon? Open Subtitles إذن فقد أتيت من أجل الطقس فقط، أليس كذلك يا سيد (نكسون)؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus