Siz ve bu genç, sözde avukat, onların ne olduğunu bildiğinizi kanıtladınız. | Open Subtitles | أنت وهذا الشاب المسمى محامٍ قد أثبتم بأنكم تعرفون ما هم |
Hepiniz fırsat bulunca ahlaki değerlerinizi çok iyi ifade ettiğinizi kanıtladınız. | Open Subtitles | أنت ، جميعكم ، أثبتم تماماً أنكم قادرين على وضع أخلاقياتكن جانباً لخدمة اللحظة |
Pekala dayanaklılığın zayıf noktanız olmadığını kanıtladınız. | Open Subtitles | حسناً، لقد أثبتم أن التحمل ليست نقطة ضعفكم |
Demek istediğim şu ki, sizde bu var. Hamish işinde bunu ispatladınız. | Open Subtitles | المهم هو أن لديكم تلك اللمسة وقد أثبتم ذلك بعملية هاميش |
Bu gece, ne kadar tecrübesiz olduğunuzu ispat ettiniz. | Open Subtitles | الليلة أثبتم فجاجتكم |
Hepiniz fırsat bulunca ahlaki değerlerinizi çok iyi ifade ettiğinizi kanıtladınız. | Open Subtitles | أنت ، جميعكم ، أثبتم تماماً أنكم قادرين على وضع أخلاقياتكن جانباً لخدمة اللحظة |
Yapılması gerekeni yapmaya istekli olduğunuzu kanıtladınız, | Open Subtitles | أثبتم أنكم على استعداد للقيام بما يجب القيام به |
Kendinizi defalarca kanıtladınız. | Open Subtitles | أثبتم أنفسكم في العديد من المجالات |
Yanlış olduğunu kanıtladınız. Pekâlâ. | Open Subtitles | أثبتم أنه على خطأ حسناً |
Ama cinayeti ispatlamadınız. Gömülmeyi ispatladınız. | Open Subtitles | لكن لم تثبتوا الجريمة أثبتم الدفن |
Yine daha sonra, siz Krallar duygudan daha çok dolara sahip olmak için bir meyili ispat ettiniz. | Open Subtitles | ولكن من ناحية أخرى أنتم عائلة (كينغ) أثبتم ميولاً تجاه الدولارات أكثر من المنطق |