Ben ona güveniyorum o yüzden sen de bana güvenmek zorundasın. | Open Subtitles | حسنا ، انا أثق بها إذا عليك أنت أن تثق بي |
Artık onu tanıdığıma göre, ona güveniyorum. Evet. Hiçbir zaman özel hayatından bahsetmiyor. | Open Subtitles | لكن الآن أنا أعرفها، و أثق بها لكنها لم تتحدث عن حياتها أبدًا |
Yapmayacağım. Bu benim hızlı aramam ve ona güvenmiyorum. | Open Subtitles | لن أفعل ذلك، تلك قائمتي كما أني لا أثق بها. |
Üçüncü sınıfta şekerimi çaldığından beri ona güvenmiyorum. | Open Subtitles | لم أعد أثق بها بعدما سرقت صخوري الرائعة عندما كنا في الصف الثالث |
Neyse işte, bu çocuk galiba sevgilime yazıyor. Ama sevgilim çocuğun iyilik yaptığını ve ona güvenmem gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | على أي حال، هو كان يغازلها وهي تقول إنه يكون لطيف ويجب أن أثق بها |
Peki. Sen almamışsın. Ama bu ona güvendiğim anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | حسنٌ، لم تأخذها لكنّ هذا لا يعني أن أثق بها |
Testi yapmana izin verirsem, ona güvenmediğim anlamına gelir. | Open Subtitles | إن تركتك تجري الاختبار فهذا يعني أنني لا أثق بها |
ona güveniyorum, ne de olsa benim analistim tavsiye etti. | Open Subtitles | كما تعلمين، أثق بها محللتي النفسية أوصت بها |
O akıllı ve dikkatli. ona güveniyorum. Ona bir şey olmayacak. | Open Subtitles | إنها ذكية وحذرة وأنا أثق بها وهي ستكون بخير |
O çok zeki ve dikkatli br çocuk. ona güveniyorum. Ona bir şey olmayacak. | Open Subtitles | إنها ذكية وحذرة وأنا أثق بها وهي ستكون بخير |
Hem değişmesem bile, beni ben olduğum için kabul ediyor ve ben de bu yüzden ona güveniyorum. | Open Subtitles | وحتي لو لم أتغير هي تقبلني علي ما انا عليه ولهذا أنا أثق بها |
ona güveniyorum. Otur. Uh-uh! | Open Subtitles | أنا أثق بها. اجلسوا. مستحيل. هل التقطتي أي اشارة? |
Logan, onun sorun çıkarmayacağını biliyorum. ona güveniyorum. | Open Subtitles | لوغان, أعلم ما مرت به لكنني أثق بها |
Çünkü Driscoll'un doğru bir şekilde işleri yürüttüğünü düşünmüyorum ve ona güvenmiyorum. | Open Subtitles | لأني أعتقد أن دريسكول لا تتعامل مع الأمر كما يجب ولا أثق بها. |
Bizimle ilgili çok şey biliyor ve ona güvenmiyorum. | Open Subtitles | لديها معلومات شخصية كثيرة عنّا، ولا أثق بها |
Ben sadece ona güvenmiyorum. Sen de güvenmemelisin. | Open Subtitles | أنا فقط لا أثق بها أنت يجب ألا تفعل أيضاً |
Şu an orada bir komşusunun yanında. ona güvenmiyorum. | Open Subtitles | إنها تجلس الآن مع جارة لها، وأنـا لا أثق بها. |
Benim açığımı biliyor ve ben ona güvenmiyorum. | Open Subtitles | والآن أنها حصلت واحد على أكثر مني و أنا لا أثق بها. |
Ne kadar iyi olduğu umurumda değil. ona güvenmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أكترث لمدى جودتها أنا لا أثق بها أيها الأحمق |
Ondan hoşlanmam ya da ona güvenmem gerekmez. | Open Subtitles | لا يجب عليَّ أن أحبها أو أن أثق بها. |
Dul ile aynı şeyi istiyor olmamız ona güvendiğim anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأنّي والأرملة نودّ الشيء ذاته، لا يعني أنّي أثق بها |
Bil diye söylüyorum. Bu ona güvenmediğim anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | حتى تعلمون، هذا لا يعني أنني لا أثق بها. |
Biliyorum, arayan kişiyi bekletiyor ama yine de güvenemiyorum. | Open Subtitles | أعرف أن عندي خاصية الانتظار، ولكني لا أثق بها في الحالات الطارئة. إلى اللقاء. |