Onu hayalimdeki babaya ya da sadece Bebek bakıcılığı yapmak zorunda kalmayacağım bir adama döndürebileceğim bir anahtarı yok. | Open Subtitles | ليس لدي مفتاح رئيسي أضغط عليه لأحوله إلى الرجل الذي أتمنى أنه رباني، أو إلى من لا أضطر أن أجالسه على الدوام. |
Onu hayalimdeki babaya ya da sadece Bebek bakıcılığı yapmak zorunda kalmayacağım bir adama döndürebileceğim bir anahtarı yok. | Open Subtitles | ليس لدي مفتاح رئيسي أضغط عليه لأحوله إلى الرجل الذي أتمنى أنه رباني، أو إلى من لا أضطر أن أجالسه على الدوام. |
Bu artık Bebek bakıcılığı yapmayacağım anlamına geliyorsa, hepsi onun olsun. | Open Subtitles | يمكنها أن تحصل عليه كله ، إذا كان يعني هذا أنني لن أجالسه بعد الآن |
Bebek bakıcılığı yapıyorum. | Open Subtitles | . من الصبي الذي أجالسه |
Bir zamanlar çocuk bakıcılığı yaparken on yaşındaki çocuğa bana kendi harçlığıyla pop-tarts aldırmıştım. | Open Subtitles | مرة جعلت طفل في العاشرة من عمره كنت أجالسه Pop-Tarts علبة من حلوى بتراخيصه. |
Bana çocuk bakıcılığı yapmamı söyledi. | Open Subtitles | فطلبت مني أن أجالسه |
Bebek bakıcılığı yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أجالسه |