Şimdiki konuklarımız yabancı diyarlardan. Bu yüzden lütfen onları sıcak karşılayın. | Open Subtitles | ضيوفنا التالين أجانب عن بلادنا، فضلاً اجعلوهم يشعرون بأنّه مرحّب هم |
Çin piyasa ekonomisi ve üniversite eğitimi konusunda ciddileşiyordu bu nedenle yabancı uzmanları davet etmeye karar verdiler. | TED | الصّين بدأت تركّز على اقتصاد الأسواق وعلى التّعليم العالي، فقرّروا مناداة خبراء أجانب. |
Kendi dillerinde tvit atan yabancı terörist savaşçılar vardı. | TED | كان لدينا مقاتلين إرهابيين أجانب يغردون بلغاتهم. |
Dış uzaydan gelmiş gibi görünen hakiki yabancılar. | TED | أجانب حقيقيين، مجموعات وصلت من الفضاء الخارجي. |
uzaylılar gerçekten var mı Ajan Mulder? | Open Subtitles | يعمل أجانب يجدون حقا، الوكيل مولدر؟ |
Görünüşlerinden uzaylı olduklarını söyleyebilirim. | Open Subtitles | من النظرة منها، أنا أقول بأنّهم كانوا أجانب. |
Birkaç beyaz yabancı arabalarını sürerken öldürüldü. | Open Subtitles | وقد قتل عدد قليل أجانب الأبيض ، وقيادة سياراتهم. |
Genç göstericiler yabancı gazetecilerin davet edildiği göstermelik bir duruşmaya çıkartıldılar. | Open Subtitles | عُقدت محاكمة صورية للمحتجين من فئة الشباب، التي دُعي إليها صحفيين أجانب |
10 yabancı buğday istiyor, Mısır'dan değiller. | Open Subtitles | عشرة أجانب يطلبون حبوب و هم لا تربطهم أي صلة بمصر |
Sokakta yemek yemek için toplanan yabancı işçilerin sık sık gittiği bu yoğun bölgede meydana gelen saldırıda birçok ağır yaralının olduğu bildirildi. | Open Subtitles | وكان هناك مصابون إصابات بالغة في مجاورة يسكنها عمال أجانب مَن يسعون في الشوارع من أجل لقمة العيش |
1 yıl sonra, şehre gelen yabancı elçiler sokakların insan yağıyla kaplı olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | بعد عام ، زوار أجانب . . يصفون الشوارع كانت زلقة بالدهن البشري |
Interpol, izini geriye doğru sürdü ve bu kimliği geçmişte yabancı uluslardan kişiler tarafından kullanıldığını buldu. | Open Subtitles | الانتربول تعقب الاسم وأعطانا قائمة .بمواطنين أجانب استخدموا هذا الاسم في الماضي |
Bütün çalışanlarımız ya yasal yabancı ya da vatandaştır. | Open Subtitles | إن جميع أفراد فريق العاملين لدينا هم إما أجانب شرعيين أو مواطنون |
yabancı uyruklu olup ülkenin zararına çalışan kişileri. | Open Subtitles | عليهم أن يكونوا أجانب أو يعتزمون القيام بما يضرّ بلدنا. |
Her gece yabancı askerler tarafından kovalandığımı görüyordum. | Open Subtitles | كل ليلة , كنت أحلم بأني كنت أطارد من قبل جنود أجانب |
yabancı Yahudi olmaları onların lehine. | Open Subtitles | تقريباً 10,000 يهودي. الميزه في ذلك أنهم يهود أجانب. |
Lanet olsun. yabancılar. Blucinlerimizi kopya ederler ama Kuveyt'te yardımcı olmazlar. | Open Subtitles | تبا لى إنهم أجانب الفرنسيين يصنعون الجينز ولكن لم يساعدونا فى الكويت |
Madem yabancılar, damak tatlarına uygunsa ezilmiş kırmızı biber de koyabiliriz. | Open Subtitles | و بما أنهما أجانب ، ربما يُمكننا وضع بعض الفلفل الأحمر المهروس إن تناسب مع ذوقهم |
Belki de uzaylılar onların hemen arkasından dolaşıp bütün kanıtları topladığı içindir.. | Open Subtitles | لأن، لربّما، إذا هناك أجانب هم ينتشرون ببساطة... ... وهم... وهم يزيلون كلّ الدليل قبل أن يصبح برهانا. |
uzaylı insan melezleri üzerinde çalışmalarımız da Dr. Openshaw'ın ölümüyle darbe aldı. | Open Subtitles | إعمل على الإنسان / هجائن أجانب س عان من موت الدّكتور أوبينشاو. |
Bu zafer yabancılara karşında elde edilmiş olsaydı neşem tamamlanırdı. | Open Subtitles | إذا كان هذا النصر حصل على أعداء أجانب ستكتمل فرحتي |
Dört yabancıyı zamanında ele geçirmenin... bir yolunu bulmak için iki gün boyunca... şuralarda bi yerde sen ve kız kardeşin yataktayken benim en iyi yere geçmemi istiyorusunuz! | Open Subtitles | تحتاج ليومين, لتجعل 4 أجانب يصلون لهنا في الوقت المحدد إلى أين أردتني و أختك |
19 yüzyıl boyunca Çin imparatorları, yabancıların, topraklarına giderek daha fazla girmesini çaresizlik içinde izlemişlerdi. | Open Subtitles | "خلال القرن التاسع عشر ، اعتُبِر أباطرة "الصين "بالنسبة لأهل"ديسماى كدخلاء أجانب يستوطنون أراضيهم أكثر و أكثر |
Şehri yabancılarla kuşatırsak onu haklı çıkarmış oluruz. | Open Subtitles | إذا حاصرنا المدينة بوجود أجانب معنا، فسوف نثبت وجهة نظرها. |