"أجبرتني" - Traduction Arabe en Turc

    • zorladı
        
    • zorladın
        
    • mecbur bırakana
        
    • zorla
        
    • zorlarsan
        
    • zorladığında
        
    • yaptırdın
        
    Yeniden sıradan ve sıkıcı olmam konusunda savaşmam için beni zorladı. Open Subtitles لقد أجبرتني أن أقاتل طريقي عائدة إلى الحياة الإعتيادية و الممل
    Vatanımdaki savaş beni 9 yıl önce 2008'de Uganda'ya kaçmaya zorladı. TED أجبرتني الحرب في وطني على الفرار إلى أوغندا في عام 2008، قبل 9 سنين مضت.
    Beni ev arkadaşlarıyla yaşamaya zorladın. Şimdi, plan buydu, değil mi? Open Subtitles أجبرتني على الإنتقال إلى السكن الجامعي تلك كانت الخطة أليس كذلك؟
    Bu yüzden güçlerimi gizledim, ta ki yakın bir zamanda meydana gelen bir kaza kendimi dünyaya ifşa etmeye mecbur bırakana kadar. Open Subtitles وبالتالي قمت بإخفاء قوتي والى وقت قريب حتى وقعت حادثة أجبرتني عن كشف هويتي للعالم
    Bana zorla piruet öğreten kızın pes ettiğini mi duyuyorum? Open Subtitles هل ستمعت للتو أن الفتاة التي أجبرتني على تعلم رقص الباليه تستسلم ؟
    Daha önce bir Lorda sopa atmamıştım... ama beni zorlarsan, bu işe çabucak alışırım. Open Subtitles أنا لم أضرب أي سيد من قبل على ظهرة ولكن إن أجبرتني على ذلك، سأتعود بشكل سريع على القيام بهذا
    Çok üzgünüm. Willow zihin gücünü kullanarak beni onu serbest bırakmaya zorladı. İyi misin? Open Subtitles أنا آسفة , ويلو أجبرتني علي تحريرها بعقلها , هل أنتَ بخير ؟
    Kliniğe saldırıların beni harekete zorladı. Open Subtitles لن يعيش أحد من هؤلاء الناس كثيراً ألاعيبك في اللجوء أجبرتني
    Beni tüyo almaya, sonra da tüyo için bahşiş vermeye zorladı. Open Subtitles لقد أجبرتني أن آخذ بقشيش حتى أعطيها البقشيش
    Ama polis merkezine gidip, gizli kamera alıp, ...sonra da sizin eve yerleştirmeme beni o zorladı. Open Subtitles لكنّه أجبرتني على الذهاب للمحطّةِ و أتفقدّ أدوات المراقبة و أضعها في شقّتِكَ
    Mary beni gelmeye zorladı, şimdi önündeyim, Open Subtitles أجبرتني ماري أن آتي، والآن أنا هنا أمامك
    Bu düğüne beni sen zorladın, o yüzden istediğim gibi yapacağım! Open Subtitles أجبرتني في هذا الزواج لذا سأفعل ما أريده
    Bu yargılama yüzünden beni, kız arkadaşımı öldürmeye zorladın. Open Subtitles لقد أجبرتني على قتل صديقتي بسبب هذه المحاكمة
    Beni bir konuşma yapmam için zorladın, iyi niyet göstermem için değil. Open Subtitles لقد أجبرتني فقط علي تقديم خطبة و ليس نية حسنة
    Bu yüzden güçlerimi gizledim, ta ki yakın bir zamanda meydana gelen bir kaza kendimi dünyaya ifşa etmeye mecbur bırakana kadar. Open Subtitles لذا أخفيتُ قواي حتى أجبرتني حادثة مؤخراً .على أن أكشِفَ عن نفسي للعالم
    Bu yüzden güçlerimi gizledim, ta ki yakın bir zamanda meydana gelen bir kaza kendimi dünyaya ifşa etmeye mecbur bırakana kadar. Open Subtitles ولذلك أخفيت قدراتي حتى أجبرتني حادثة مؤخرًا على إظهار نفسي للعالم
    Bu yüzden güçlerimi gizledim, ta ki yakın bir zamanda meydana gelen bir kaza kendimi dünyaya ifşa etmeye mecbur bırakana kadar. Open Subtitles لذلك أخفيت قدراتي حتى أجبرتني حادثة موخرًا على إظهار نفسي للعالم
    Mekanın patronuna aşık olduğu için kız arkadaşım zorla getirdi. Open Subtitles صديفتني أجبرتني على المجيء لأنها تحب مالك الملهى
    Bana zorla yenildiğimi kabul ettirirsen sana adını söylerim. Open Subtitles إن أجبرتني على الاعتراف بالهزيمة، فسأنبئك باسمك.
    Beni zorlarsan bunu kim bilebilir ki? Open Subtitles إذا كنتي أجبرتني.. عندها من يعلم ، ميرا..
    Beni sınıflandırmam,bırakmam için zorlarsan... Sanırım... Open Subtitles حسن ، إذا أجبرتني على تدميره ، تصنيفه ، أعتقد ...
    Bu gece beni gelmeye zorladığında bunu konuşmuştuk. Open Subtitles تحدثنا عن هذا عندما أجبرتني على الحضور الليلة
    Bana bunu niye yaptırdın? Open Subtitles لماذا أجبرتني على فعل هذا ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus