| Ve tek oğlum benden uzakta yaşamaya zorlandı. | Open Subtitles | وابني الوحيد أجبر على أن يعيش بعيداً عني. |
| Benim profesörümdü ve sonunda istifaya zorlandı. | Open Subtitles | وأستاذي، و... في النهاية أجبر على الاستقالة. |
| Skywalker bakım rampasına girmeye zorlandı! | Open Subtitles | (سكايووكر) أجبر على دخول ممر الخدمة. |
| En küçük oğlum ülkeyi terk etmek zorunda bırakıldı. | Open Subtitles | ابنى الأصغر أجبر على مغادرة هذة البلاد |
| En küçük oğlum ülkeyi terk etmek zorunda bırakıldı. | Open Subtitles | ابني الأصغر أجبر على مغادرة هذة البلاد |
| En küçük oğlum ülkeyi terk etmek zorunda bırakıldı. | Open Subtitles | ابنى الأصغر أجبر على مغادرة هذة البلاد |
| Hele ki buradan zorla çıkarıldığımı ve yerimi aldığını seyrettiğimi düşününce! | Open Subtitles | وأن أجبر على ترك المنزل لها وأدعها تأخذ مكانى |
| Beni ürün dolabına zorla soktu ve bana diğerlerinden farklı davrandı..daha önce kimsenin davranmadığı gibi. | Open Subtitles | لقد أجبر على ذلك و قد لمسني كالآخرين أفضل جهاز جراحي لمسني |
| zorla çıkarılmış çünkü ilaca dirençli tüberküloz hastalığına yakalanmış. | Open Subtitles | لقد أجبر على الاستقالة لأنه أصيب بسلالة مقاومة للدواء من مرض السل |
| Bu adam yıllarca açgözlülükle zorla çalıştırıldı. | Open Subtitles | لقد أجبر على مر السنين بالجشع والطمع |