Agra oldukça güvenilirdi. Sonra Tiflis olayı oldu. | Open Subtitles | أجرا كانت قوية للغاية ثم جاءت حادثة تيبليسي |
Sonra Tiflis olayı oldu. Agra içeri girdi. - Evet. | Open Subtitles | إذا كان هناك حادث تلبيسي و أجرا دخلت فيه |
Rama, Agra'ya gitmek doğru yerdi. | Open Subtitles | راما، مدينة"أجرا"كانت المكان الأنسب للذهاب. |
Pekala, asker arkadaşı değilim, araştırmam için para alıyorum. | Open Subtitles | أنظرى.. أنا لست رفيق سلاح أنا مجرد رجل تقاضى أجرا ليتطفل |
Hafta sonunda maaş çeklerin gelmeye başlayacak. | Open Subtitles | في نهاية الأسبوع ، ستتلقى أجرا جيد ، عمال الشاطئ أجرهم جيد |
Çitin dışına çıkmadıkları sürece onlar için ekstra ödeme yapmıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نطلب أجرا إضافيا ما لم يمررون المفرش |
Agra'yı ve diğer serbest çalışanları tasfiye eden sendin. | Open Subtitles | لقد استهدفت أجرا وكل العملاء الخارجين |
Agra çocukları ders çalışmaktan daha çok film seyrediyorlar. | Open Subtitles | الأولاد في (أجرا) دراسة أقل ومشاهدة أفلام أكثر |
Onları yakalayacağımız yer, Agra. | Open Subtitles | سوف نمسك بهم في أجرا |
Onları Agra'da karşılayın. Devam edin, Albay! | Open Subtitles | إعترضْهم في أجرا |
Dimple Dixit, takma adı D Delhi Üniversitesi'nden bir öğrenci, yasadışı olarak Agra Fort'ta bir rock konseri düzenledi çünkü kalabalık çok büyük ve polis komiserinin yakalama emri var. | Open Subtitles | طالبة في جامعة (دلهي)، تُدير بطريقة غير قانونية (حفلة روك موسيقية في (أجرا فورت و لذلك، إحتشد الكثير |
Agra'ya yol ne kadar sürer, biliyor musunuz? | Open Subtitles | مهلاً ، هل تعرفي كم سيلزم من الوقت للذهاب الي (أجرا) |
Sen Agra için aracı görevindeydin. | Open Subtitles | لقد كنت صلة الوصل إلى فريق أجرا" |
Neden Agra'ya gitmiyorsun? | Open Subtitles | "لم لا تركض إلى أجرا ؟" |
- Agra bir kısaltma. | Open Subtitles | - - أجرا عبارة عن اختصار |
-Demek istediğim ben bunlar için para alıyorum. -Ben hiçbir işe yaramıyorum yani? | Open Subtitles | إني فقط أقول أنني أخذ أجرا لقاء ما أفعله |
Sadece onu bulmak için para alıyorum. | Open Subtitles | أنا مجرد تقاضيت أجرا لأعرف أين هو |
Hergün kartına basılacak ve... haftanın sonunda maaş çeklerin gelmeye başlayacak. | Open Subtitles | في نهاية الأسبوع ، ستتلقى أجرا جيد ، عمال الشاطئ أجرهم جيد |
Sanki ödeme yapılıyormuş gibi hissettim. | Open Subtitles | لا أعرف , كأنه تم إعطائي أجرا على عمل ما |