| Şansını kaçakçılıkta denemek istemişti, ama gerçekten de bu işe hiç yeteneği yoktu. | Open Subtitles | التي ﺄزدهرت في شبكة نيـو ريو. أردتُ ان أجرب يدي في مجال التهريب, |
| ..uzun bir zaman için. Sadece, New York'u denemek istedim. | Open Subtitles | لقد كنت هناك لوقت طويل ثم قررت أن أجرب نيويورك |
| Uygun bir oda var mı, yoksa bunları çalıların arkasında mı deneyeyim? | Open Subtitles | هل هناك غرفة قياس, أو يجب فقط أن أجرب هذه خلف الشجرة |
| Bir de çiftçiliği veya hayvancılığı deneyeyim dedim. Sürü bulabilirsem tabii. | Open Subtitles | فكرتُ فيه أنه ربما أجرب العمل في الزراعة أو تربية الماشية إذا استطعت تدبير بعض الأنعام |
| - Ben şansımı deneyeceğim, ahbap. - Onu bırakmayacağım. | Open Subtitles | ـ سوف أجرب حظي، يا رجل ـ لا أستطيع لأن أترك كارين هنا |
| Şimdi gerçek mermilerle deneyebilir miyiz? | Open Subtitles | هل من الممكن أن أجرب برصاصة حقيقية هذه المرة ؟ |
| Bunu daha önce hiç denemedim, ama belkide diğer yönden görmeni sağlayabilirim. | Open Subtitles | لم أجرب هذا من قبل ولكن.. ربما قد أجعل التواصل يسير بالعكس |
| Hangisinin en iyi çalıştığını görmek için YZ'nin değişik iterasyonlarını deniyordum. | Open Subtitles | كنت أجرب عدة نماذج من الذكاء الاصطناعي لأرى أيهم سيعمل أفضل |
| Yeni keşfettiğim yetişkinliğimin verdiği cesaretle, o gece hayatımda ilk kez rom içmeyi denemek gayet doğaldı. | TED | منتشيًة ببلوغي الحديث، شعرت بأنه من الطبيعي أن أجرب شُربَ الرم في تلك الليلة أيضًا. |
| Bu güzel insanlardan ayrılacaksam bunu birkaç haftalığına karşılıksız denemek isterim. | Open Subtitles | الآن ، إذا كنت سأتخلى عن هؤلاء الرفاق الطيبين سوف أجرب الأمر بدون مقابل من أجل لا شئ لبضعة اسابيع |
| Gerçekten iyi miyim bilmiyorum ama denemek isterim. | Open Subtitles | حسنا , لا أعرف ان كنتُ مناسباً فعلا لكنني أريد أن أجرب |
| Britanya'da paraya para demezsin dediler, ben de şansımı deneyeyim dedim. | Open Subtitles | إنهم يقولون أنه يمكنك أن تصبح غنياً في بريطانيا لذلك قررت أن أجرب حظي |
| Net düşünemiyordum, ama bırakın ben deneyeyim. | Open Subtitles | لم أكن أفكر جيداً .لكن دعنى أجرب هذا يمكننى فعل ذلك |
| deneyeyim.Sadece deneyeceyim... | Open Subtitles | دعيني أجرب. هاك أنت صغير جميل أليس صغيرا جميلا؟ |
| Birşey deneyeceğim..., ama aşağıdan iğnelenemem gerek. | Open Subtitles | سوف أجرب شئ ما لكن ذلك سيضطرني لتثبيته من الأسفل |
| Philipe. J'arrive. Vous avez choisi? Şey, aslında bir kez daha deneyebilir miyim? | Open Subtitles | فيليب في الواقع, هل يمكنني أن أجرب هذه مرة أخرى؟ |
| Daha bu boku denemedim, ama bomba gibi kokuyor. | Open Subtitles | لم أجرب هذا الشيء حتي الأن لكن رائحته مثل القنبلة حسنا. |
| Bunun çok sayıda kombinasyonunu deniyordum. | TED | وكنت أجرب العديد من تركيبات الكلمات المختلفة. |
| Belkide düğmeleri normal yerlerinde duran eski modelleri, denememe izin verirler dur bir sorayım. | Open Subtitles | ربما , سأسالهم اذا كنتُ أجرب السراويل القديمه أتعلم , عندما كان الزرار في المكان القديم |
| Oğlumun zaten bir adı var ama yaz şarabınızı denerim. Sadece tadımlık. | Open Subtitles | إبني تم تَسميته بالفعل، و لكنني سوف أجرب نبيذك الصيفي، مُجرد تذوق. |
| Biraz birikmişim var. belki bende Wendell ile şansımı denemeliyim. | Open Subtitles | هل تعلم أنا أصبحت مهتمه بالأمر ربما يجب أن أجرب أحطي مع ويندل |
| Hey, daha başarılı olacağımı biliyorsun ama daha fazla denememi istiyorsan... | Open Subtitles | ظننت أنني كنت ناجحا ولكن إذا أردتي أن أجرب بقوة أكبر |
| Size berbat uyuz bir sokak köpeğini yakalayıp, yatağıma koyduğundan söz etmedi mi hiç? | Open Subtitles | ألم يخبرك عندما أمسك بكلب أجرب لئيم و مريع ووضعه في سريري في غرفتي؟ أظنه أغراه بضلع |
| Bu inanmak için denemem gereken bir tat olacak. | Open Subtitles | همم، اذا كان بهذا الطعم علي ان أجرب لكي أصدق |
| Bunu denemeyi hep istedim. Hani solucanları ortadan ikiye | Open Subtitles | لقد أردت دوماً أن أجرب ذلك الشئ مع الديدان |
| - Ama tekrar deneyebilirim. | Open Subtitles | لا أمانع أن أجرب ذلك مرة أخرى يا لك من مضحك |
| Bu kötü çocuğu diğer kötü çocuk beraber gün boyunca test ettim. | Open Subtitles | لقد كنت أجرب هذه السيارة الرائعة مع هذا الفتى السئ طوال اليوم |