Sanırım taksi şoförü ile kasaba dişçisi boş zamanında taksiyi ortaklaşa kullanıyorlar. | Open Subtitles | أتعلمين، أعتقد أن السائق يضاعف أجره كطبيب أسنان المدينة في وقت فراغه |
20 yıldır taksi kullanıyorum, artık herşeyi gördüm. | Open Subtitles | أنا سائق سيارة أجره طوال 20 سنه رأيت كل شيء. |
Onu hatırlıyorum ,... Hesabını ben çıkarmıştım... Bir taksiye binerken gördüm. | Open Subtitles | أتذكره، لقد كنت أنا من أنهى إجرائاته في الواقع لقد رأيته يركب سيارة أجره |
Aldığı büyük ücret dışında, Fett sadece tek bir şey istedi. | Open Subtitles | عدا أجره المرتفع جداً طالب فيت بأمر واحد فقط |
Bilmiyorum ama o zaman kadar kimse ödeme alamaz. | Open Subtitles | لا أعلم، لكن.. إلى ذلك الحين لن يحصل أحد على أجره |
Sana ne diyeceğim, Noel arifesi olduğu için sahne kirası şirketten. | Open Subtitles | .... سأخبرك شياً,بما انها عشيه عيد الميلاد أجره المسرح على حساب المحل... |
Olabilir ama bilmecesinin cevabı anahtar hakkındaki bilgisinin ücreti olur. | Open Subtitles | ربّما، لكن الإجابة على أحجيته هُو أجره على خبرته حول المُفتاح. إذن أنتما تعملان بنظام مُقايضة. |
Atı satıp aldığı parada son maaşı da vardı. | Open Subtitles | كان يتقاضى أجره الأخير كجزء من بيع الجواد. |
Bir trende kılavuz olarak çalışırken ücretini aldıktan sonra treni Sioux Indians'daki avlanma sahasında bırakıp gitmek. | Open Subtitles | لقد عين نفسه مرشداً على عربة القطار بعد أن حصل على أجره ترك عربة القطار في منطقة للهنود لصيدها. |
taksi tutttum ve ağrı kesicileri fazladan aldım ve geldik. | Open Subtitles | أخذت سيارة أجره ذات مقاعدٍ مضاده للألم، و أشياءٌ من هذا القبيل |
Şimdi gidip bir kamyoncuya veya taksi şoförüne veya evsiz birine vermem gerek. | Open Subtitles | الآن يتوجب علي ممارسة الجنس مع سائق شاحنه او سائق سيارة أجره أو رجل مشرد |
Erkek... kuzenimi havaalanından almalıyım ama taksi tutabilir ve benim erkek arkadaşım yok. | Open Subtitles | يجب علي أن أقل صدي.. إبن عمي من المطار لن يمكنه أن يأخذ سيارة أجره و انا لا أملك صديقاً |
Madem açtın, neden benim için taksi çağırıp parasını ödemiyorsun? | Open Subtitles | بما أنك شغلته لما لا تطلب لي سيارة أجره و تدفع لها بعد ذلك |
Dün akşam beni havaalanından alır diye düşündüm ama gelmeyince taksi tutmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | من المطار الليله الماضيه ولكن عندما لم يظهر اضطررت لأخذ سياره أجره |
Ziva, bana biraz sevgi göster. Baba, senin havaalanından otele taksi tutacağını sanıyordum. | Open Subtitles | زيفا اظهرى لى بعض الحب أبى اعتقدت أنك ستستقل سياره أجره |
Bir taksiye ihtiyacım olup olmayacağını bilmiyorum. | Open Subtitles | حسنا أنا لاأعرف ان كنت بحاجه لسيارة أجره |
Ben gelmeyince, taksiye binmişler. | Open Subtitles | عندما لم أظهر , فى النهاية قامو بأخذ سيارة أجره |
Bir işçinin aldığı ücret değerlidir. | Open Subtitles | العامل يستحق أجره |
Saatine ücret alıyor. | Open Subtitles | أنه يأخذ أجره بالساعة. |
Bana kellesini getiren ilk kişiye iki katı ödeme yapılacak. | Open Subtitles | أوّل من يسلّمني رأسها سيتقاضى أجره مضاعفًا. |
Araç sahibine göre 2 gün öncesine kadar 20 yıl ödeme kaçırmamış. | Open Subtitles | المالك قال .. لحد قبل يومين لم يغب عن دفع أجره اليومي لمدة 20 عاماً |
Sana ne diyeceğim, Noel arifesi olduğu için sahne kirası şirketten. | Open Subtitles | .... سأخبرك شياً,بما انها عشيه عيد الميلاد أجره المسرح على حساب المحل... |
Kayak tesisi hayata geçirilirse muazzam komisyon ücreti alacak bir avukat. | Open Subtitles | المحام الذي إن كان يستحق أجره كمفاوض, أيد كسب عمولة ضخمة لذا يجب أن يصبح المنتجع حقيقة |
Onun maaşı olmadan ne yapardık bilmiyorum. | Open Subtitles | بدون أجره , لا أعلم أين سنكون. |
Hangi kiralık katil ücretini aldıktan sonra alışverişe gider ki? | Open Subtitles | أي قاتل مأجور يحصل على أجره ويذهب للتسوق ؟ |