Sonra Bir telefon görüşmesi yaptı sonrasında duyduğum, suçlamaların düşürüldüğüydü. | Open Subtitles | ثم أجرى مكالمة. بعدها بقليل أجدهم يقولون لي أن التهم قد أسقطت. |
- Evet, ben de öyle düşündüm fakat salıverilmeden hemen önce Bir telefon görüşmesi yaptı ve aradığı Booth değildi, bir Bardı. | Open Subtitles | -نعم, هذا ما فكرت به أنا أيضا لكن قبل ان يطلق سراحه, أجرى مكالمة, ولم تكن لبووث, كانت لحانة. |
Ancak sadece 1 arama yapmış. 3:19'da. | Open Subtitles | ولكنّه أجرى مكالمة واحدة فقط مباشرة بعد... الـ 3: 19 |
Dün kredi kartından harcama yapılmamış ama bir arama yapmış... | Open Subtitles | لم يكن هناك رسوم على بطاقته الائتمانية البارحة، لكن أجرى مكالمة... |
Cinayet gecesinin olay raporunu inceliyordum ve birileri,karakolu,isimsiz aramış ve | Open Subtitles | كنت أراجع تقرير الحادث من ليلة الجريمة و أحدهم أجرى مكالمة من مجهول للشرطة المحلية |
Chase'i babası rica ettiği için işe aldım. | Open Subtitles | عينت (تشايس) لأن والده أجرى مكالمة |
Saat 7:12'de Bir telefon görüşmesi yaptı. | Open Subtitles | لقد أجرى مكالمة هاتفية في تمام 7: 12 |
Bir telefon edeceğim. Bir telefon edeceğim! | Open Subtitles | دعنى فقط أحاول و أجرى مكالمة |
- Bir telefon edebilir miyim? | Open Subtitles | -هل يمكننى أن أجرى مكالمة ؟ - خذى راحتك . |
Ya da Bir telefon edeyim ve Jenny'i bugünlüğüne sen al. | Open Subtitles | أو يمكن أن أجرى مكالمة و أحضر لك (جينى) لتكون معك اليوم |
Benim Bir telefon etmem lazım. | Open Subtitles | لابد أن أجرى مكالمة |
İçeri girin benim Bir telefon görüşmesi yapmam lazım | Open Subtitles | إنتظرونى يجب أن أجرى مكالمة |
Birileri isimsiz arama yapmış. | Open Subtitles | و أحدهم أجرى مكالمة من مجهول |
Birileri isimsiz arama yapmış. | Open Subtitles | و أحدهم أجرى مكالمة من مجهول |
Cinayet gecesinin olay raporunu inceliyordum ve birileri, karakolu, isimsiz aramış ve | Open Subtitles | كنت أراجع تقرير الحادث من ليلة الجريمة و أحدهم أجرى مكالمة من مجهول للشرطة المحلية |
Chase'i babası rica ettiği için işe aldım. | Open Subtitles | عينت (تشايس) لأن والده أجرى مكالمة |