Hala bu konuda çabalıyorum ama yalnız olmamanın yardımcı olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | ما زلت أعمل على معايشته لكنّي أجزم لك أن من المفيد ألّا تكوني بمفردك. |
Yani daha çok ilerlemedik, ama elbiselerinin altında garip bir çeşit iç çamaşırı giydiğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | لذا لم نذهب بعيداً، لكن تحت ذلك الرّداء، أجزم لك أنها كانت ترتدي ثياب داخلية غريبة |
Ve anladığım için söyleyebilirim ki böyle bir yükü kendi başına taşımak asla iyi bitmez. | Open Subtitles | ولكوني أتفهّم، فإنّي أجزم لك أن حمل عبء كهذا لن ينتهي إلّا على نحوٍ مشؤوم. |
Bir sıkıntı olursa sana söylerim. Hayley gayet iyi idare ediyor. | Open Subtitles | أجزم لك أنّه إذا حدث مكروه، فإنّها ستكون على ما يرام. |
Onun saf kalbini çalmayı arzuladığını görebiliyorum. Yoksa o saf kalbi sana yedirsem mi? | Open Subtitles | أجزم لك أنّ قلبها نقيّ، ربّما أطعمك إيّاه. |
Hala bu konuda çabalıyorum ama yalnız olmamanın yardımcı olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | ما زلت أعمل على معايشته لكنّي أجزم لك أن من المفيد ألّا تكوني بمفردك. |
Lillia'nın da aynı şekilde hissettiğini söyleyebilirim. Bu Hayalet çok gergin. Öyle görünüyor. | Open Subtitles | يمكن أجزم لك أن (ليليا) شعرت بهذا أيضاً هذا الشبح قوي |
Sıkça sarhoş halde mesaj bırakan birisi olarak, sana bunun sonunun iyi olmayacağını söyleyebilirim. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}بصفتي تاركة منتظمة للرسائل المخمورة أجزم لك بأن مامن خير يأتي من هذا |
Size şunu söyleyebilirim ki eğer Hitler buna kalkışmasaydı savaş ilan etmeseydi olay halk nezdinde sadece, ABD'nin Pasifik Savaşı olarak cereyan edeceği düşüncesiyle kalacaktı. | Open Subtitles | ويمكننى أن أجزم لك بأنه لو ...لم يتخذ ( هتلر ) هذا القرار لو أنه ببساطه لم يقدم على أى خطوه... لأوجد حاله من الأنقسام العميق فى قطاعات... |
Bunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | أجزم لك |
Anlaşmaya attığım imzanın daha mürekkebi bile kurumadı. sana şu kadarını söyleyeyim oldukça ucuza aldım. | Open Subtitles | حبر العقود لم يجفّ بعد، لكنّي أجزم لك أنّي اشتريته بخسًا. |
Dev arılar görüyorum... ve diyebilirdim sana... | Open Subtitles | {\cH0000FF\3cHFFFFFF} أرى نحلات عملاقات*، *وبوسعي أن أجزم لك |
Parker, Bobby yalan söylüyordu sana diyorum. Palm Beach değil. | Open Subtitles | (باركر)، أجزم لك أنّ (بوبي) كذب، ليسوا في شاطئ النخيل. |