| Bizde onun istediği bir şey var. Onun için gelecek. Sende kimsin? | Open Subtitles | لدينا شيئاً ما يريده ، سوف يأتي من أجلها من هذا ؟ |
| Sana söylemeliyim ki, daha önce savaşmak için hiç amacım olmamıştı. | Open Subtitles | نعم، سأخبرك لم يكن لديّ قضية أحارب من أجلها من قبل |
| Bu, o ve çocuğun hakkında doğru olanı yapmak için tek şansın. | Open Subtitles | هذه هي فرصتك الوحيدة لفعل الصواب من أجلها من أجل طفلك |
| Bunun için bir çok insan öldü. | Open Subtitles | . قُتل الكثير من الناس من أجلها من قبل |
| Onun için, kendin için buna son ver. | Open Subtitles | كف من أجلها , من أجلك , كف عن ذلك |
| Yüce İsa tarafından onun için verilmiş olan bir karar. | Open Subtitles | قرار إتخذ من أجلها من قبل المسيح. |
| "...onun için. Kızı için. | Open Subtitles | من أجلها, من أجل ابنته.." |
| Yarın için ne yapmayı plânlıyorsun? | Open Subtitles | - " ميرديث " ... ؟ غداً أجلها من خططك هي ! |