İki insan birbirini sever elbet. Neden insanlar onlar için mutlu olamazlar? | Open Subtitles | أثنان يحبان بعضهما البعض ، لماذا لا يكون الناس سعداء من أجلهما ؟ |
O ikisi, işin ucunda onlar için para varsa her an, her yere gidip birini öldürebilirler. | Open Subtitles | كلاهما سيذهبا إلى أيّ مكان، وفي أيّ وقت ويقتلا أيّ أحد إن كانت هناك نقود قليلة من أجلهما. |
Ve şimdi burada, onlar için ölmeye hazırsın, çünkü sen çok mükemmelsin. | Open Subtitles | وها أنتِ مستعدّة الآن للموت مِنْ أجلهما لأنّك مثاليّة للغاية |
onlar için elimizden geleni yaptık. | Open Subtitles | لقد فعلنا من أجلهما كل ما نستطيع |
Şimdiye kadar ne yaptıysam onlar için yaptım. | Open Subtitles | . . كل شئ فعلته فعلته من أجلهما |
onlar için seve seve ölürüm. | Open Subtitles | و يُسعدني أن أموت مِن أجلهما ايضاً. |
Avukatsınız. Biliyorum. onlar için yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | المحامون ، أعلم لن أكذب من أجلهما |
Sadece benim için değil. onlar için de. | Open Subtitles | ليس من أجلي, بل من أجلهما أيضاً. |
Şey, biz hemen hemen onlar için kurulduk. | Open Subtitles | لقد نشأنا من أجلهما تقريباً |
Ben onlar için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | ...أنا سوف أقوم بما أستطيع من أجلهما |
onlar için iyi, onlar hak ediyor. Evet Nereye gitmek için, merak ediyorum. | Open Subtitles | -أنا مسرور من أجلهما, يستحقان هذا |
onlar için mutlu olmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد أن أسعد من أجلهما |
Evet, bu yüzden, onlar için Lauren ile tekrar birleşmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | أجل، لهذا أنا و(لوريل) نحاول الرجوع لبعضنا ثانيةً. من أجلهما. |
onlar için öldürdüm merhametli Duncan'ı. | Open Subtitles | ،حيث إنّي قتلت (دونكان) من أجلهما |